27 Eki 2013

çookkk karışık kafam... çoookkkk...

Bugünlerde kafam yine çok karışık….  Hem de çoook….   Derin derin daldım araştırmalara….:)))

“ikame etmek”  ne demekmiş diye baktığımızda sözlüklerde şu sonuç çıkıyor:
Yerine koymak

Peki tek başına “ikame” neymiş diye bakıyorum:
  1. Yerine koyma, yerine kullanma.
  2. Ayağa kaldırma, ayakta durdurma.
  3. Dava açma.
  4. Yerine konulan, yerine geçen.
  5. Yerine koyma ya da kullanma.
  6. Bir mal veya üretim faktörünün diğer bir mal veya üretim faktörü yerine kullanımı.
  7. Bk. yerdeşim
  8. hukuk sözlüğünde: a)(kalıt töresi = mîrâs hukuku'nda:) b) ale'l-âde ~:yedek harcama. c) fevka’l-âde ~: son kalıtçı atama. d) (vekillik sözleşmesinde:)başkasını kendi yerine geçirme.

Söz dinleyip “yerdeşim” nedir diye bakıyorum:

Aralıklı ölçeğin taşıdığı özelliklerden biri olan ve aşağıdaki sayıntıyı uygulama olanağı veren kural: "a=b ve a+c=d ise b + c=d'dir. Yine a=b ve ac=d ise bc=d'dir. ".

Biraz daha iyi anlamak için “yerine koymak” nedir diye bakıyorum:  ...gibi görmek, saymak.
“yerine” demekle ne denmek isteniyor diye bakıyorum:
1.      Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere 
2.      Başkasının adına 
Sanırım anladım….  Gerçekten anladım mı???  Anlamış olmam gerek…
Emin olmak adına biraz daha araştırıyorum nerede nasıl kullanılıyor diye…. Karşıma oldukça ilgimi çeken sonuçlar çıkıyor google amca dağarcığında.... bazı sonuçlar beni derinden etkiliyor …

Mesela;  “ikame çocuk” olayı….
Bir anne-babanın çocuklarının ölümünden sonra, ölen çocuklarının acısını unutmak amacıyla yeni bir çocuk yapmalarıymış. En acı tarafı da bu çocuklar anne-babaları tarafından kendileri olarak kabul edilmeyip “bir anının cisimleşmiş” hali olarak kabul edilirmiş. Düşünebiliyor musunuz… anneniz babanız asla sizi görmüyor… sizde ölen çocuklarını görüyorlar… hayatınız boyu, onların “gerçek sizi” görmesi umuduyla çabalayarak geçiyor…. Hele, gerçek bir ikame çocuk olan  Salvador Dali ile ilgili çalışmayı okuyunca yüreğim acıdı.
Diğer örnekleri de okudukça düşüncelerim yeni boyutlara doğru yolculuğa çıktı….   “ikame çocuk” sadece ölen çocuklar yerine konulan yeni doğanlar mı oluyor?
Hiç çocuğumuz ölmemiş olsa bile… Çocuk doğduğu andan itibaren yiyeceği yemekten, yemek saatinden, yatacağı yataktan, gideceği okula, giyim tarzına, arkadaş seçimine, meslek seçimine, hayat biçimine… hep onun yerine biz karar vermeyiz mi?  Bu,çocuğumuzun, bizim “hayalimizdeki bir kişiliğin” ikamesi olmasını hedeflemek değil midir? Biz,  “hayalimizdeki kişilik” ile çocuğumuzun “kendi kişiliğini” ikame etmeye çabalarken, o da kendi kişiliğini korumaya çabalıyor. Bu çatışmalar sonucunda ortaya çıkan kişilik “gerçekten sağlıklı bir insani kişilik” midir?  “dahi” bile olsa??? Kişiliğinin aldığı yaraların sorumluluğundan kurtulmak olası mıdır???   

Bu düşüncelerle boğuşurken bir başka tanımlama ile karşılaşıyorum;

“ikame namaz” …. Kur’ân, namazla ilgili pek çok ayetinde  ‘namazı ikame etmek yer alıyor.. Peki, nedir namazı ikame etmek? İlk bakışta “namaz kılmak yerine şunu –bunu yapabilirsin” gibi algılansa da gerçek bu değil. Buradaki ikame “ayağa kaldırma – yaşatma” anlamında kullanılıyor. Yani,  namazın sadece jimnastik yapar gibi belli zamanlarda belli hareketler yapılması olmadığını iyi bilmek ve bunu hayata taşımak oluyor.   Sadece namaz kılmak “eda” etmek oluyor.  Yaşama geçirmek ise “ikame” etmek oluyor.  
Farklı farklı kaynaklara baktığımda buluştukları ortak nokta şu oluyor:  namaz kılarken ezbere okuduğun Fatiha’nın anlamını bilmiyorsan, bunu hayatına geçirememişsen beş vakit namaz kılmanın da anlamı olmuyor.
Üzerinde düşünmeye başlıyorum… aynen en sevdiğimiz varlığımız olduğunu iddia ettiğimiz çocuğumuzu yetiştirirken “kendi kişiliğini” yok saydığımız gibi,  “en kutsalımız” olduğunu iddia ettiğimiz  inançlarımızın  da “gerçek mana” larını anlamaya çabalamaktan öylesine uzağız ki….  Daha da beteri “namaz” ve “namazın ikamesini” de bambaşka bir şeylerle ikame eder olduk… gerçek manalarının yerine bambaşka manalar yükledik...

Bir diğer ikame şekli de “Para İkamesi”  diğer adı ile Dolarizasyon… bu da bir ülkenin enflasyonunun yükselmesi ile ulusal para biriminin taşıması gereken özelliklerinin (değişim ölçüsü olma, hesap birimi ve değer saklama işlevleri)  yıpranması ile başka bir ülkenin para biriminin kullanımının yaygınlaşması oluyor.
Yine düşünmeye başlıyorum….   Çünkü öylesine uzun bir süredir bizim ülkemizde de bu “para ikamesi” yaşanıyor ki… ev fiyatları dolar üzerinden… avm kiraları dolar üzerinden… yüksek maaşlar dolar üzerinden….
Düşüncelerim derinleşiyor… google amca ile araştırmaktan vaz geçip kendi tecrübelerimin anılarında dolaşmaya  başlıyorum….
Dolaştıkça ürperiyorum…. Gerçekten “düşünmek, öğrenmek, üretmek ve gelişmek” yerine “ikame etme” kültürünü benimsemek kolayımıza gelmiş… sonuçta  “ikame”lerle yaşayan bir ülke olmuşuz meğer…..  farkına bile varmadan…  


Kafam çok karışıyor düşündükçe…. Çıkamıyorum işin içinden… bir parça ayıklayabilsem üzerinde daha okunur bir şeyler yazacağım….  Şimdilik sadece rastgele karalamalar yapıyorum….  Olur ya birleri bana ipuçları verir daha kolay kavrarım bazı şeyleri diye buraya da bunları aktardım….….

2 yorum:

  1. sahici gerçek doğru bir yaşam yaşama cesareti olmayınca yaşıyormuş gibi göstermek için bir şeyler "ikame" etmek acı bir durum. birey için de toplum için de... gerçeğini, özünü yaşamak yerine ikame edilen sahte imitasyon şeylerle idare etmek..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazen de birilerini kandırmak adına "ikame" gündeme geliyor ama gerçekte kim kanıyor...ayrı bir sorun...

      Sil

Bunlar da ilginizi çekebilir...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...