19 Kas 2011

Bebek Doğdu 'Müjde!'

by: serenay
Bir bebeğin dünyaya geldiğini belirten ilk avazın herkesi mutlu ettiği inanci vardir. Hepimiz  'bebek doğdu'' haberinin gülümseme sebebi  olduğunu, ruhu aydınlatan bir müjde olduğunu düşünmekten yanayızdır.

Bir avaz dünyaya gelen bebek neden avazladığını asla hatırlamaz kimsenin de umrunda değildir, seviçten midir.. üzüntüden midir.. sadece ilk nefesi alma refleksinden midir..

Bekleyenler için doğum, beklentilerin, hayallerin gerçekleştiğini bildiren 'müjde' olarak algılanır da...

Gerçekten de bir bebek doğumu her zaman 'müjde' midir? Hep bayram havası mı yaşatır??

Eğer öyle ise...

Bebek doğurduğu için öldürülen kadınlar ...
Bebeğini gizlice doğurup,bir yere atarak ölüme terk eden kadınlar...
Bebeği doğar doğmaz ailesi tarafından elinden alınıp başkalarına verilen kadınlar...
Bebeğini doğurup kendi kararı ile başkalarının eline teslim eden kadınlar..
Bebeğini doğurup kendi eliyle öldüren kadınlar..
Bebeğinin sorumluluğunu taşıyamadığı için kendine ve bebeğine hayatı zindan eden ve her fırsatta 'seni dogurmasaydım keşki' diyen kadınlar...
Hiç de az sayıda olmayan bu kadınlar neden var????
Daha önemlisi sokağa atılan, ölüme terk edilen bebekler niye var????

Evrensel 'doğru' olarak kabul edilmiş olan 'bir bebeğin dünyaya sağlıklı olarak gelmesi bir mutluluk kaynağıdır' kavramı ile çelişen diğer dayatılmış kavramlar nedeniyle değil mi?

Erkekler.. yani dedeler...yani babalar.. yani ağbiler.. yani kardeşler.. yani amcalar.. yani dayılar...

Nikahlı eşden bir bebeğinin olacağı haberi, özellikle de erkek bebek beklentisi, maddi ve manevi açıdan hazırlıklı olmasa bile, için için olmamasını dilemiş olsa bile, tüm diğer kaygılardan arındırarak mutlu kılarken..

Nikahı altında olmayan bir kadından bir bebeği olma ihtimali ile çileden çıkmaya hazır değil midir? Hele de bir başka kadın ile resmen evli ise..

Eğer bebeğin doğumunu engellemeyi başaramamışsa, en ufak bir vicdan azabı duymadan bebeğini red edip arkasını dönüp giden yine bu  erkekler.. yani dedeler...yani babalar.. yani ağbiler.. yani kardeşler.. yani amcalar.. yani dayılar... değil midir??? 

Hayatının sonuna kadar o bebeğin varlığını bile hatırlamadan, vicdan azabı çekmeden yaşayan yine bu  erkekler.. yani dedeler...yani babalar.. yani ağbiler.. yani kardeşler.. yani amcalar.. yani dayılar.. değil midir?

Bu bebeğin doğmasından, kadını tek başına suçlu ilan edip, kadına olan öfkesinin karşılığında bebeği red eden yine bu  erkekler.. yani dedeler...yani babalar.. yani ağbiler.. yani kardeşler.. yani amcalar.. yani dayılar... değil midir???

Kendi kanından olmadığı için evlatlık almayı asla düşünmeyen ama kendi kanından olan evladını terk eden yine bu erkek değil mi? Sonra da hiç bir şey olmamış gibi hayatına 'iyi insan' olarak devam eden yine bu erkek değil mi? yani dedeler...yani babalar.. yani ağbiler.. yani kardeşler.. yani amcalar.. yani dayılar ??? 

Ya kadınlarımız.. yani ninelerimiz, yani analarımız, yani bacılarımız, yani teyzelerimiz, yani halalarımız...?

Hangisi dönüp de bu bebekle ilgileniyor? hangisi bu bebeğin masumiyetini düşünüyor? hangisi bu bebeğin mesuliyetini paylaşıyor? hangisi 'elinin kiri değil yıkayıp atamazsın, bu senin mesuliyetindir' diyor otoritesini kullanabildiği erkeğe?

Hangisi ' kızım, eğer ortada bir yanlış varsa, iki kişinin yanlışıdır bu, tek başına kalacak bir suçun yok' diyor kadına? heryerde çocuklara karşı 'anne' hassasiyeti gösteren, çocuklarının üzerine titreyen hangi kadın bu bebeği diğer çocuklarla eşit tutuyor? hangisi 'piç' denildiğinde koruyor? hangisi 'piç' demeden duruyor?

Erkeğin geride bıraktığı kadın ve bebeği..

Ailelerin, toplumların dışarıda bıraktığı o kadın ve bebeği.. geçmişlerinden kaçarak, hayatlarının bu sırrını hep saklamaya çalışarak var olmaya çalışırlarken, duygularının nasıl yorulduğunu kim düşünüyor..???

Kim oldukları, nasıl insanlar olduklarına kim önem veriyor???..

Neden alınlarına bir kez vuruldu muydu o damga, hep 'kötü' olandır onlar.. ???
Neden hiç bir şeyden habersiz doğmuş olan o bebek adeta topluma zarar verenmiş gibi 'piç' damgasını ne yapsa silemiyor???.. 
Neden, evlilik içinde doğan bebeklerinin müjdesini kurbanlar kesilerek, mevlütler yapılarak, şampanyalar açılarak kutlayanlar;

by:serenay
kızlarının evlenmeden  hamile kaldığını öğrendiklerinde, becerebilirlerse kızlarını öldürüyor, beceremezlerse bebek doğar doğmaz kızlarının elinden alıp sokağa fırlatıyorlar..???  kızlarının bir daha başlarını önlerine düşürmemesi için de kıza eziyete devam ediyorlar..???  Ailenin ne erkeği, ne de kadını asla kızın duygularını düşünmüyor.??? 

Kimi kızlarımızın ise, nikahı da var.. ailenin tamamı bebek istiyor.. kızımız hamile kalıyor.. bayram havası esiyor.. isim bulmak için yarışılıyor.. çarşıda ne bulunsa eve taşınıyor.. ama kızımız gerçekten 'anne' olmaya hazır mı? bunu kendisi bile kendisine sormayı ekıl etmemiş.. evlendiyse bir bebek dünyaya getirmek gerekiyor.. ötesini düşünmeye gerek yok elbette.. Ama hazır değil aslında kızımız.. bebeğin sorumluluğuna.. ama daha hamilelik evresinde, ama daha sonraki uykusuz gecelerde.. veya bebeğin sorumluluğu ile özgürlüğünün sınırlandığının kafasına dank etmesiyle... her geçen gün üzerine ağırlaşarak binen yük olmaya başlıyor bebeği.. kurtuluş yolları belli.. fazla bir seçenek yok.. cesaret ister bu toplum yapısında bebeğini terk edip gitmek.. cesaret ister 'ben bebeğimin sorumluluğunu taşıyamıyorum, ağır geliyor' diyebilmek.. cinnet ister herkesi karşısına alacağını bilerek bebeğinin canına kıymak... en kolayı, bebeğine tapıyormuş gibi davranıp öfkeni bebeğinden çıkartmaktır..  nasılsa onun sana karşı durabilmesi olanaksız.. çok daha kolay olur parayla tutulan bakıcılara sorumluluğunu devir edip bebeğinin tanımadan, aynı mekanda kilometreler ötesinden bebeğinin büyütülmesini seyretmek.. kocan zenginse eğer boşanırken de kozdur bebeğin senin yanında kalması..

Kimi kızlarımız ise inanıyor o güzel sözlerle gönlünü hoş eden yar'ine... bir gün hamile olduğunda neden terk edilmiş buluveriyor bebeğiyle kendisini.. sığınacak bir kucak yok.. korkuları var.. yaşanmış örnekler var korkularını artıracak.. saklıyor her şeyini herkesten..zaten kim onun gerçekten farkında ki..kendi başına doğumunu yapıyor ve bebek canlı kalmışsa, kendi elleriyle bırakıveriyor bir köşe başına.. aklınca birnin bulup bakacağı..

Kimi kızlarımız.. örneklerinin sonu gelmesi olası değil...

Ama bütün insanların ortak bir noktası var.. kadın veya erkek.. hepsinin toplumun dayattığı kavramlardan korkuları o kadar büyük ki.. inançlarındaki günah kavramını bile unutuveriyorlar bu kavramlar karşısında.. Toplumun dayatmalarına uymadığında anında cezalandırılıyorsun.. günahların bedelini ise ölümden sonra ödüyorsun..

Belki de öteki dünya yoktur...Belki... 'Belki' diyorsun değil mi?


Şimdi ben de bir doğum yapıyorum.. izinsiz, tecrübesiz bir adım atıyorum blog hayatına.. kimseler bilmedi uzun süredir sakladığım hamileliğimi.. bugün bu gönderi ile doğurdum.. ne kocam var, ne babam, ne dayım, ne amcam, ne anam, ne bacım, ne teyzem, ne halam, ne dedem, ne de ninem yanı başımda... tek başıma sessiz sedasız doğurdum..  sığındım yeni bir mahalleye.. sanal bir dünyaya..

Bilmiyorum beni burada çocuğumla kabul edecekler mi? Yoksa buradan da kaçmak zorunda mı kalacağım..? Belki destek bulacağım? belki de köstek bulacağım? Belki ikisini de? belki ben buraya alışamayacağım ? Belki de herşeye rağmen burada büyüteceğim çocuğumu.. Bilemiyorum.. bebek doğdu ama.. Müjde mi, değil mi?

Sizden tek bir ricam var.. hemen öldürmeyip, bir şans verin çocuğuma.. dolayısıyla da bana...

Teşekkürler...


4 yorum:

  1. bence blogun yani doğum yaptığın bebeğın harıka bı bebek oldu:) cok sevıyoruz senı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. biz de bu mahalleyi sevdik hele de karşı komşumuz Biricit hanımı pek bir sevdik..

      Sil
  2. ilk yazıdan başladım okumaya ama baya çok yazı varmış uzun sürecek:)

    bebeğin ben keşfettiğimde büyümüştü ama ne güzel bir doğum yazısıdır bu gerçekten senin anlatımına hayranım:)senin yazılarını bol bol okursam acaba bana da bulaşır mı?

    yazdıklarına yani düşüncelerine sonuna kadar katılıyorum. ben düşüncelerimi çok fazla dışa vurmam ya da yazmam çevremdekilerin bana uzaylıymışım gibi bakmalarına alıştım ama onlarla paylaşmak istemem. fakat böyle düşünenleri gördüğümde çokta mutlu oluyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim.. bu bebek doğarken gayrimeşru çocuk doğuran kadın gibi ürkektim, gizli gizli yazarken de korkuyordum istediğimi yansıtabilecekmiyim diye.. sonra kendime dedim ki.. ya başaracn ya başaramayacan.. dene işte.. birlaç yazı sonra düşünmeden yazmaya koyuldum.. iyi geldi bana.. kırılma noktam 'yapayalnız' adlı yazıdır.. sonrasında bıraktım kendi dizginlerimi.. içimden ne gelirse diye..

      Sil

Bunlar da ilginizi çekebilir...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...