Her yıl 5 Aralık'ta Kadın Hakları Bildirgesinde yazanlara bakar bakar konuşuruz...
teeee 1840 lardan beri....
Uygulamada yol alındı mı??? Elbette alındı... ama bunca zaman alınan yol yeterli mi???
Günümüzde...uzaylarda dolaşan insanevladının kadın türünün halen erkek türünün malı durumunda olmasının ardında benim halen çözemediğim bir giz var... O erkekleri yetiştien olduğu halde... kendi eğittiği erkek nasıl olup da kadına halen eziyet edebiliyor??? Üstelik de erkek hegoman yönetimler bir sürü yazılı haklar vermişken kadın nasıl olup da bu haklarını kullanır duruma geçemiyor???
Geçen sene hiç üşenmemiş ve 5 Ocak 1999 Türkiye’de Bekaret Kontrolünün Yasaklanması adlı yazımda tek tek bu yasalara da değinmiştim...
Geçen yıldan bu yana dinlediklerim ve gördüklerimle gerçekten kafam karıştı... acaba kadınlar "eziliyoruz" edebiyatı yaparak erkekleri kullanmayı mı tercih ediyorlar... diye bile düşünmeye başladım... hani evde bütün gün temizlik falan filan... biraz komşu- altın günü gibi şeyler ama akşama dırdırdır erkeğin beynini yemek daha mı kolay oluyor, yaşamı gerçekten her alanda paylaşmaktan???
gerçi mantıksal olarak "olamaz" diyorum ama olanbitene ve dinlediklerime bakınca "olabiliyor... muş..mu??" falan oluyorum...
Her neyse... yine de kadın hakları günümüz kutlu olsun ve hatırlayıp da raftan indirmiş.. tozunu alırken bir iki maddesini öğrenmeye ve uygulamaya da gayret gelsin diyelim...
Olur ya raftan indirmek de unutulabilir diye bugünden hatırlatmak istedim...
merhaba
YanıtlaSilseninde yazdığın gibi kadınları ezen erkekleride kadınlar yetiştiriyor o zaman bence bazı kadınlarda sorun var...
aynen dediğin gibi düşünen pek çok kadın gördüm. üniversite mezunu çalışan olduğu halde ev kadınlarına özenen. "ekonomik sıkıntı olmasa hiç çalışmazdım. evimde otururdum. oh yan gelip yatardım. koca çalışsın onun görevi değil mi?" buna benzer sözler sarfeden pekçok kadın var..
YanıtlaSil