YENİ YIL MESAJIM

Bugün 31 Aralık ve 2011 yılının son günü,

Aslında hiç bir farkı yok diğer gecelerden, dünyamızın bir yıl daha yaşlanma döngüsünü tamamlamasından öte..Aslında hiç bir farkı yok tüm diğer ritüellerden...tüm dünya yerlilerinin ortak paylaşımı ötesinde..
Yeri göğü inletsen verdiğin partilerle de farketmez, evinde PTT geçirsen de farketmez, ağlasan da farketmez, ben böyle bir günü tanımıyorum diye protesto etsen de farketmez...



Her şekilde, bu gece umutlara gebeliğin başlangıcı...tam 365 gün ve gece aralıksız, birbiri ardına doğacak sayısız umutların gebeliğinin başlangıcı..farkında olsan da olmasan da...umutlar ölü de doğsa, yeşerip dallar çiçekler de verse ..

Sen istemesen de, acele ediyor yüreğin birer birer doğması için güzeller güzeli umutlarının, kurtulmak istiyor mazi olsun istiyor cadıların laneti acılarından...

O yüzden neşeli bir şeyler karalamaktı hedefim..sayfalarımdaki genel hüzne inat..

Ama olamadı ..elim varmadı duyduktan sonra 35 sivilin, kendi askerimizin bombardımanı ile yok oluşlarını..
Elbette diyorum elleri uzanmazdı böyle bir şey yapmaya, üst üste bu kadar çok yanlış yapıp bu kadar zora sokmazdı kendini böylesine donanımlı bir TSK....
Elbette diyorum  hükümet de izin vermezdi böyle bir şeye bilseydi eğer..bunca hükümet etme çabasını riske atacak bir taş koyar mıydı önüne bile bile..
Hangisinin işine gelirdi böylesi bir sonuç? Çıkardan ziyade kayıpları olacağını bile bile mi?



Güven sadece iki alternatif barındırır bünyesinde : Ya güvenirsin, ya da güvenmezsin..yani,  siyah ve beyazdır.

Devlet kurumlarına güvenmektir işin esası huzur ve mavi umutlarla dolu vatandaşlıkta..Devlet bunu sağlayabildiği zaman devlettir. İster dışarıdan ister içeriden olsun hiç fark etmez tüm zararlı virüsleri nötrleştirmek, gök kuşağı renklerini korumaktır görevi.. 

Ama, devlet vatandaşının eline gri boyayı teslim ettiğinde, tüm diğer renkleri de kendileri olmaktan çıkartır.
Şüphe denilen virüs bir kere yayıldı mıydı, kor gibi dağlamaya başlar her şeyi..Kendi kendisi besler durur..her şey kül olana dek...küllerden her yeniden doğuşta, sancılar çok acılıdır..riskler çok fazladır..bedeller ise en acı verenidir..utanç sayfaları olarak geçer bir gün tarihe..kaos ortamlarında yapılan yanlışlar düzeltilemez bir türlü..  Bugün tarihe yazılan, en ufak unsur,  yarınki başka kaoslara malzeme için toplanacak, abartılacak..olduğundan farklı şekillere sokulacak..ve maalesef  isteyenin istediği yönde kullanabileceği, hangisinin doğru olduğunu bizlerin dahi bilmediği, bir sürü kayıtlı malzeme var bugün ortalıkta....

....canlarımız yanıyor artık..hepimizin anaları ağlıyor artık..hepimiz yeterinden fazla çektik 'terör' olgusundan.. hepimizin farklılıklarımızı bir arada yaşayabilme huzuru için, hiç  'terör' olmasaydı bile, gidecek bir dünya yolumuz var, düzeltilecek bir sürü eğrimiz - büğrümüz var.. terör belasına her şeyimiz daha da bir öteleniyor... sadece maddi bilanço bile ötelemeye yeter ki, üstüne bir de manevi bilanço, hepten uzaklara atıyor.. istediğimiz bu mu?

Çok geç olmadan, topyekün at gözlüklerini çıkartmak oldu bu yüzden, 2012 için en baş sıradaki dileğim, , çünkü  sistemi işleten bireyledir, yanlışları yapan sistemlerin çökmesine sebep olan da sistemler değil bireylerdir....doğduğum günden bu yana içinde olduğum  ve kendimi bildim bileli sıyrılamadığım bu endişeli ortamdan kurtulmak istiyorum..sabah uyandığımda sadece daha keyifli bir gün geçirmenin endişesini yaşayabilmek  istiyorum...en basit en doğal anayasal ve insan haklarımı yaşayabilmek istiyorum..

Hepimizin başı sağ olsun tüm kaybettiklerimiz için,

Herşeye rağmen umutluyum...


Hepimiz için 2012 de daha aydınlık, daha güven dolu, daha huzurlu bir Türkiye dilekleriyle..