Gecenin bir vakti olmuş... sabaha dönmek üzere... uyku gözlerimden akıyor, vücudumda derman tükenmiş, ayağa kalkınca eklemlerim ağrıyor bağdaş kurup oturmaktan, sırtım ağrıyor eğilip durmaktan... gidip yatsam ya... şöyle uzansam alabildiğine... çeksem yorganımı üstüme...anında dalıp gitsem.... de olmuyor işte... bana engel olan bir huzursuzluk var... uyuduğum takdirde kaybedeceklerim var gibi... olacaklar var gibi.... nöbet beklemem gerekir gibi... gidip yatamıyorum bir türlü....
Böylesi yorgunlukla oturunca, beynin de uyuşmaya başlayınca.... doğru düşünebilmek de olanaksızlaşıyor... gri hücrelerinin gıcırdamasıyla ağrıyan beynin o konudan bu konuya atlayıp duruyor... derinlemesine de düşünemiyorsun... yüzeysel de.. sadece dokunup geçiyorsun....
Neredeyse bütün online gazetelerin başlıklarına tekrar tekrar bakıyorum... sanki yeni bir şey yakalayacağım... sanki yarınımı çözebileceğim... öylesine hızlı değişiyor ki gündem... öylesine çok olay birbiri ardına yaşanıyor ki bu garip ülkemde... takip etmekte zorlanıyorum artık... kafam karışıyor... belki de benim kafam karışsın diye böylesine kalabalık gündemler....ne düşüneceğimi bilemeyeyim, ne olup bittiğini anlamayayım, kime güveneceğimi bilmeyeyim, doğrunun - yanlışın ne olduğunu analiz edemeyeyim.... öylece ortada kalıvereyim, tepki veremeyeyim diye.... beynimin hücreleri gıcırdayarak birbirlerini sakatlasınlar da delireyim diye.... kendime güvenimi yitireyim diye...
Belki... de gerçekten benim beynimde tüm sorunlar... özel hayatımda bile kafam karışık.... yakın çevremdekilerin bile hangisi doğruyu söylüyor, hangisi yalan söylüyor, kimlere güvenebilirim, kimlere inanabilirim, kimlerle kendimi ve yaşamımı paylaşabilirim bilemiyorum artık.... Her güvendiğimde sonu hüsran olduğuna göre... sorun benim beynimde, benim düşünme biçimimde, bende olmalı....
Eğer bir insan bu kadar çok kandırılıyorsa... işin gerçeği ya çok aptaldır ya da hep kendini kandırmıştır... Her iki şekilde de sorunun temeli sürekli kandırılan kişidedir... Yani, sorun bende demektir...
Ve işin en kötü tarafı, için için biliyorum sorunun ben olduğumu, ne kadar yüksek sesle itiraf etmesem de biliyorum.... ama korkuyorum başkaları da benim bunu bildiğimi bilirse diye... korkuyorum benim aslında ne kadar yetersiz ve aciz olduğumu herkesler biliyorsa diye.... korkuyorum uyumaya bile....
Çok güzel bir yazıydı. Sorgulamanın ve sorgulanmanın başlangıcı bir yazı. İnsan gündemle birlikte güncellenmek istiyor. Sadece akıl, fikir ve muhakeme değil, aynı zamanda kalbiyel gülümsemek istiyor; hayata ve ötesine.
YanıtlaSilçok haklısınız... özlemişim ince yorumlarınızı...
YanıtlaSilİnanın bana güncellenme hevesimiz beynimizi çöpe çeviriyor. Bazen telefonu, bilgisayarı bırakıp 1 ay kendimize zaman ayırsak emin olun bir şey kaybetmiş olmayız.
YanıtlaSilhiç kaybetmiyoruz... 1 ayı bırak 2 sene bile olsa hiç kaybetmiyoruz ama yaşamadan buna ikna olmak da neredeyse imkansız...
YanıtlaSilO da doğru :)
YanıtlaSil