TEK adamın devletinde...
devlet TEK adama hizmet eder....
insanların diktatörlerini özgürce seçebildikleri bu yönetim biçiminin adı: ileri demokrasi
ileri demokraside neler yassah... neler no yassahhhh...???
Saydam devlet anlayışı ve uygulaması....
yassahhhh....
çünkü devlet büyüklerinin ne yapığını sormak - öğrenmek vatandaşın haddi değildir...
özel/tüzel kurumların vatandaşın TC numarasını kaydetmesi.. nüfus kayıtlarını alması...
telefon numaralarının parayı bastıran firmalara satılması...
bir telefonla vatandaşın her türlü özel bilgilerine hatta mahkeme kayıtlarına ulaşılabilen 180 li hatların kurulması....
devlet dairelerinde, nüfus idarelerinde, bankalarda, kargo şirketlerinde, hastahanelerde falan depolanan vatandaşın kişisel bilgilerinin etkin/yetkili/ paralı kişilerce ve de çalışanların ilişkisi olan kişilerce kolaylıkla elde edilebilmesi....
no yassahhhh....
çünkü saydam vatandaşlık uygulaması ileri demokrasinin gereği....
twitter kuşlarının cik ciklerine...
youtube videolarına...
facebook paylaşımlarına...
yasssahhhh....
çünkü özel hayatlar(!) deşifre ediliyormuş...
TEK adamın savcısı olduğu Özel Mahkemelerin
pek özel yargılamaları sırasında...
Yüzlerce kişinin gerçek özel hayat tapelerinin gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanması....
televizyonlarda bangır bangır okunması...
meydanlarda Başbakan tarafından anlatılması......
no yassahhhhh
çünkü genelllll.... çünkü kamu yararına......
ayakkabı kutuları göstermek...
"hırsız var!" demek...
yassahhhh....
çünkü başbakan ve bakanlara hakaret simgesi oluyor....
vatandaşa 'gavat' demek...
vatandaşa 'ananı da al git' demek...
Cumhuriyetin kurucularına ' iki ayyaş' demek...
Evladını kaybetmiş anaları yuhalatmak....
protestoculara 'çapulcu' demek
no yasssaaaahhhhh...
çünkü onlar iktidar olma dokunulmazlığına sahipler....
Atatürk posterleri...
yasssahhhhh....
çünkü bu ülkeyi bölme amaçlı tahrik unsurları oluyor...
Apo posterlerinin özgürce meydanlarda sallanması...
no yassahhhh....
çünkü barışın kardeşliğin özgürlüğün gereği....
Gezi parkında... sokaklarda iktidarı protesto....
gazetelerde... televizyonlarda... iktidarı eleştirmek...
yassahhhhh.....
çünkü iktidarı beğenmeyen herkes terörist... herkes bölücü...
meydanlarda....sokaklarda.... PKK bayrağı taşımak....
televizyonlarda... gazetelerde....özeklik ilanını duyurmak....
no yassahhh....
çünkü birlik, beraberlik ve barış sürecindeyiz.....
demokrasinin gereği olan kuvvetler ayrılığını savunmak...
yasssahhhh.....
çünkü iktidara darbeyi benimsemek demekmiş...
Başbakanın mutlak iradesini kabullenip yasaları yok sayarak biat etmek....
no yassahhhhh.....
çünkü hem dünya lideri hem de Allah'ın bütün vasıflarına sahipmiş....
hukukun üstünlüğünü talep etmek...
yasssahhhh....
çünkü halkın iradesini temsil eden TEK adama karşı gelmekmiş...
muhalefet milletvekillerini yok saymak ve onların nezdinde seçmenlerine hakaret etmek....
no yassahhhh...
çünkü iktidara oy vermemiş olanlar ve onların milletvekilleri ikinci sınıf vatandaşlardır.... ne millettirler ne de milletin iradesidirler...
bilim veya sanatla uğraşmak.....
yassahhh değil ama abesle iştigal..... o yüzden desteklenmez...
çünkü müslüman bir ülkede ancak ara eleman yetişirmiş....
vatandaştan toplanan vergilerle finanse edilen;
devlet televizyonlarının iktidarın propoganda aracı olarak kullanılması....
Adalet mensuplarının, valilerin, kaymakamların ve polisin anayasayı, kanunları ve meslek kurallarını hiçe sayarak TEK adam talimatlarını uygulamaları...
no yassahhh...
çünkü devletin olan her şey TEK adamın demektir...
eski iktidarların uyguladıkları "türban yasağı" yüzünden okula alınmadığında, parası olmadığı için, bir yardımsever müslüman iş adamı tarafından verilen burs ile kızını ve oğlunu
amerikalarda okutan TEK adamın bugün sahip olduğu varlığın kaynağını sormak.... oğlunun amerikalarda okutulması ile türban yasağıının ilgisini sormak....
yasssahhhhh......
çünkü hakimi mutlak TEK adamı sorgulamak vatandaşın haddi değil....
çocuklara, iktidarın ve yandaşlarının mecliste... meydanlarda... tapelerde....twitterlarda... mwitterlarda..... bu milletin anasına... babasına... küfretmelerini, yuhalatmalarını izletmek, okutmak, göstermek....
no yassah.....
çünkü iktidarın ve yandaşlarının yaptıkları edepsizlik değil....
çocuklara Şeker Portakalı okumak...
yassahhh.....
çünkü Zeze kötü örnek oluyor.... çocuklarımızın edepsiz olmalarına sebep oluyor...
bu liste uzayıp gidiyor böyle....
ama böyle alt alta yazınca..... ben vaz caydım ileri demokrasiden....öyle saltanatlar falan bana göre değil... ben ne kula kulluk etmeyi seviyorum... ne de bir kulun bana kulluk etmesini istiyorum....
bana "sade bir demokrasi" yeter....
Heyyyaaawww....!!!!!
şöyle huzur içinde yaşadığım.... herkesin görevinin bilinç ve sorumluluğunda olduğu bir ülke istiyorum....
devletimin vatandaşlarına hizmet ettiği.... benim ve çocuklarımın güvenliği ve daha iyi yaşamamız için çalıştığı.... anayasal haklarımızı iç rahatlığı ile kullanabildiğimiz.... ülkemin yöneticilerinin, sadece yönetici olduklarının bilincinde oldukları.....onları bizim tayin ettiğimizi ve maaşlarını bizim ödediğimizi unutmadıkları.... bize hesap vermeler gerektiğini bildikleri... yanlış yaptıklarında veya üstlendikleri görevi başaramadıklarında istifa etme onurunu gösterebilecek kalitede oldukları.... her attıkları adımın, her söyledikleri sözün bizi temsilen olduğunun bilincinde oldukları bir ülkede yaşamak istiyorum....
TEK adama sınırsız özgürlük tanırken... bizim ürettiğimiz bal teknemizdeki baldan sadece onun seçtikleri bal alırken.... geri kalanın kul sayıldığı bir ileri demokrasi ile yönetilmek istemiyorum....
bu nedenle TEK adam yönetimine oy vermeyeceğim....
ben Atatürk ve arkadaşlarının bize hediye ettiği Cumhuriyet ilkelerini devam ettirmek kaydı ile sosyal, demokratik ve saydam devlet anlayışına kavuşmak için ve daha önemlisi tam bağımsızlık için atılması gereken adımı atarak oyları bölmemek adına kendi partime de oy vermeyeceğim....
ancak.....
ister TEK adam kazansın....
ister bir başkaları....
genel seçimlere kadar...
ve hatta çok sonrasına kadar....
biliyorum ki...
daha çok sabır, akıl ve çaba gerekecek....
içinde olduğumuz bu kaostan kurtulmak için....
ama ilk adımı atmak demek....
yolun yarısını almak demekmiş...
dilerim TEK adam ve yandaşları da yanlışlarından çark ederler...
çünkü bu ülke hepimizin....
özgürlüklerin kısıtlanması ile... korku duvarları inşa etmekle....
sadece vatandaşlar değil.... yönetenler de özgürlüklerini kaybediyorlar.... onlar da korku duvarları ile çevreleniyorlar...
sevgi ile özgürlüklerde buluşmak varken...
değer mi???
şantajlaral... tapelerle... parallel devletlerle... kumpaslarla....küfürlerle... yasaklarla... yolsuzluklarla.... kara para aklamaları ile... terör örgütleri işbirlikleri ile....ayakkabı kutuları ile.... şehitlerle.... işsizliklerle... rantiyelerle... açlıklarla....yozluklarla...şaibelerle... devlet adamı adabına yakışmayacak konuşmaları dinleyerek. her gün yeni bir huzursuzluğa uyanmaya....????
bilim veya sanatla uğraşmak.....
yassahhh değil ama abesle iştigal..... o yüzden desteklenmez...
çünkü müslüman bir ülkede ancak ara eleman yetişirmiş....
vatandaştan toplanan vergilerle finanse edilen;
devlet televizyonlarının iktidarın propoganda aracı olarak kullanılması....
Adalet mensuplarının, valilerin, kaymakamların ve polisin anayasayı, kanunları ve meslek kurallarını hiçe sayarak TEK adam talimatlarını uygulamaları...
no yassahhh...
çünkü devletin olan her şey TEK adamın demektir...
eski iktidarların uyguladıkları "türban yasağı" yüzünden okula alınmadığında, parası olmadığı için, bir yardımsever müslüman iş adamı tarafından verilen burs ile kızını ve oğlunu
amerikalarda okutan TEK adamın bugün sahip olduğu varlığın kaynağını sormak.... oğlunun amerikalarda okutulması ile türban yasağıının ilgisini sormak....
yasssahhhhh......
çünkü hakimi mutlak TEK adamı sorgulamak vatandaşın haddi değil....
çocuklara, iktidarın ve yandaşlarının mecliste... meydanlarda... tapelerde....twitterlarda... mwitterlarda..... bu milletin anasına... babasına... küfretmelerini, yuhalatmalarını izletmek, okutmak, göstermek....
no yassah.....
çünkü iktidarın ve yandaşlarının yaptıkları edepsizlik değil....
çocuklara Şeker Portakalı okumak...
yassahhh.....
çünkü Zeze kötü örnek oluyor.... çocuklarımızın edepsiz olmalarına sebep oluyor...
bu liste uzayıp gidiyor böyle....
ama böyle alt alta yazınca..... ben vaz caydım ileri demokrasiden....öyle saltanatlar falan bana göre değil... ben ne kula kulluk etmeyi seviyorum... ne de bir kulun bana kulluk etmesini istiyorum....
bana "sade bir demokrasi" yeter....
Heyyyaaawww....!!!!!
şöyle huzur içinde yaşadığım.... herkesin görevinin bilinç ve sorumluluğunda olduğu bir ülke istiyorum....
devletimin vatandaşlarına hizmet ettiği.... benim ve çocuklarımın güvenliği ve daha iyi yaşamamız için çalıştığı.... anayasal haklarımızı iç rahatlığı ile kullanabildiğimiz.... ülkemin yöneticilerinin, sadece yönetici olduklarının bilincinde oldukları.....onları bizim tayin ettiğimizi ve maaşlarını bizim ödediğimizi unutmadıkları.... bize hesap vermeler gerektiğini bildikleri... yanlış yaptıklarında veya üstlendikleri görevi başaramadıklarında istifa etme onurunu gösterebilecek kalitede oldukları.... her attıkları adımın, her söyledikleri sözün bizi temsilen olduğunun bilincinde oldukları bir ülkede yaşamak istiyorum....
TEK adama sınırsız özgürlük tanırken... bizim ürettiğimiz bal teknemizdeki baldan sadece onun seçtikleri bal alırken.... geri kalanın kul sayıldığı bir ileri demokrasi ile yönetilmek istemiyorum....
bu nedenle TEK adam yönetimine oy vermeyeceğim....
ben Atatürk ve arkadaşlarının bize hediye ettiği Cumhuriyet ilkelerini devam ettirmek kaydı ile sosyal, demokratik ve saydam devlet anlayışına kavuşmak için ve daha önemlisi tam bağımsızlık için atılması gereken adımı atarak oyları bölmemek adına kendi partime de oy vermeyeceğim....
ancak.....
ister TEK adam kazansın....
ister bir başkaları....
genel seçimlere kadar...
ve hatta çok sonrasına kadar....
biliyorum ki...
daha çok sabır, akıl ve çaba gerekecek....
içinde olduğumuz bu kaostan kurtulmak için....
ama ilk adımı atmak demek....
yolun yarısını almak demekmiş...
dilerim TEK adam ve yandaşları da yanlışlarından çark ederler...
çünkü bu ülke hepimizin....
özgürlüklerin kısıtlanması ile... korku duvarları inşa etmekle....
sadece vatandaşlar değil.... yönetenler de özgürlüklerini kaybediyorlar.... onlar da korku duvarları ile çevreleniyorlar...
sevgi ile özgürlüklerde buluşmak varken...
değer mi???
şantajlaral... tapelerle... parallel devletlerle... kumpaslarla....küfürlerle... yasaklarla... yolsuzluklarla.... kara para aklamaları ile... terör örgütleri işbirlikleri ile....ayakkabı kutuları ile.... şehitlerle.... işsizliklerle... rantiyelerle... açlıklarla....yozluklarla...şaibelerle... devlet adamı adabına yakışmayacak konuşmaları dinleyerek. her gün yeni bir huzursuzluğa uyanmaya....????
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder