Hürriyet....
Hürriyet...
Hürriyet...
Hepimizin her yaşta dilimizde olan bir kelime....
Hepimiz kendi hürriyetlerimizin özlemindeyiz...
En güçlü gördüklerimiz bile daha fazla hürriyet özleminde...
Ama....
Hürriyet hep özlenen....
Bir türlü kavuşulamayan...
Hepimiz birer Leyla... birer Mecnun....
Hürriyet aşkımız bir efsane...
Neden....?????
Çünkü Tiran Tanrılar izin vermiyor....
Çünkü ortalıkta insan görüntüsünde dolaşan Tiran Tanrılar, söylemleri ne olursa olsun, uygulamalarının özünde diyorlar ki;
"Hani nerede size "eşitlikten, haktan, adaletten, paylaşmaktan..." söz eden o Allah dediğiniz varlık??? Ellerinizi kaldırıp dualar ettiğiniz o varlık nerede???? Ortalıkta göremiyorum... Ama ben buradayım.... gerçeğim.... karşınızda dimdik duruyorum.....ve kaderiniz iki dudağımın arasında... bana olan sadakatinize inandığım zaman cennetime kabul ediyorum ve tüm nimetleri ayaklarınıza seriyorum.... ama bana ihanet ettiğinizde... başka tiran-tanrılarla işbirliği yaptığınıza inandığım zaman.... tüm gazaplarımı üzerinize yollayıp cehennemi yaşatıyorum...."
Nasıl oluyor da peygamberlerin ve Kur'an dahil tüm ilahi kitapların öğretilerine rağmen Tiran Tanrı varlıkları devam ediyor?
Çünkü, ben, insan denilen varlık çok bencil ve kıskancım....
Çünkü benim hürriyetlerimin aynını başkasında görmeye tahammülüm yok...
Çünkü benim hürriyetlerimi senin hürriyetsizliklerin üzerine kuruyorum...
Çünkü benim hürriyetlerimin senin hürriyetlerine tahammülü yok...
Çünkü ben de her gece "Tanrı" olma rüyasına yatıyorum....
Çünkü ben de her gün "Tanrı" olabilme umuduyla güne uyanıyorum....
Çünkü ben de bir kapitalizm çocuğuyum....
İşte o yüzden...
Ben de, kendi çapımda;
Benden daha güçsüz olanı döverim...
Benden daha fakir olanı horlarım...
Benden çirkin olanı ezerim...
Benden farklı olanı ötelerim...
Benden cahil olanları kullanırım....
Rakip gördüklerimi yaftalayarak hedef ederim kandırdıklarıma...
Bana tercih edileni, kara çalarak değersizleştiririm....
Kısacası kendi çapımda Tanrılık provası yaparım en yakınımdakilerden başlayarak... Bilirim, her zaman en güçsüz olan çocuklardır... o yüzden en rahat onlar üzerinde gücümü kullanarak güçlerimi geliştiririm... kendi arzu ettiğim biçimdeki yarınlarımı yaratmak, kendi tiranlığımı ölümsüzleştirmek için de neferlerim olur onlar....
Yukarıda belirttiğim zihniyetleri, öncelikle kendi içimizde değiştirmeyi becermediğimiz sürece... İnsanlara kutsallarını yaşama geçirme sanatını öğreten, anneler ve öğretmenler, cahil ve aciz bırakıldıkça, bu dünyada egemenlik, şeytanın elçilerinden arındırılamayacaktır ve tarih tekerrürden ibaret olmaya devam edecektir....
Yani;
Ezilenlerin, kendilerini ezenleri ezmek amacı güderek iktidar olma mücadelesi verdiği bu dünya asla kardeş kanı ile yıkanmaktan kurtulamayacaktır...
İnsanların kutsalları, her daim zalimlerin egemenlik savaşlarında, kılıçlarına bulanmış masum kanlarını meşrulaştırmak adına kullanılacaktır.
Dün, Haçlı Seferleri katliamlarını yapan zihniyetler bugün İslam adına katliam yapan zihniyetler, yarın bir başka kılıfla varlıklarını göstermeye devam edeceklerdir. Bu zihniyetlerin, ne Hristiyanlığın ne İslamiyetin ne de iddia ettikleri diğer kılıfların gerçek temsilcileri olmadığını büyük çoğunluk göremeyecektir.
"Yaşam ve İnanç Hürriyetleri" kısıtlandığı için acı çekenlerin çok büyük bir bölümü; ezilmişlik/dışlanmışlık duygularının ve kurtuluş umutlarının bilinçli bir planla, "hürriyetleri kısıtlayabilecek" erkleri ele geçirmek ve kendi hegomanyalarını kurmak adına birileri tarafından kullanıldığını anlayamayacaktır.
Korku ile kazanılan kölelerin, para ile satın alınabilen ruhların, daha güçlü bir sahipleri olma olasılığı ortaya çıktığında, eski sahiplerine arka dönebilecekleri, hatta eski sahiplerinin mezarlarını kazacakları gerçeği hep iktidar nimetleri sarhoşluğu içerisinde unutulacak...
Ama, tekerrür eden bir başka tarihi gerçek daha var:
Allah sevgi ve korkusunu içinde taşıyan, sevgi dolu cesur yüreklerin de doğumları tekerrür ediyor... Zalimlerin baskılarına, şeytani öğretilere ve dayatmalara karşı irili-ufaklı başarıları da tekerrür ediyor.... zaten bu nedenle halen insanlar umutlu.... halen sevginin ve yaşama saygının ne olduğunu bilen insanlar var..... ve dünya halen yaşanabilir durumda.... ve tarihin cesur yürekleri efsaneleşerek yüreklere umut olmaya devam ediyor...
Hürriyet...
Hürriyet...
Hepimizin her yaşta dilimizde olan bir kelime....
Hepimiz kendi hürriyetlerimizin özlemindeyiz...
En güçlü gördüklerimiz bile daha fazla hürriyet özleminde...
Ama....
Hürriyet hep özlenen....
Bir türlü kavuşulamayan...
Hepimiz birer Leyla... birer Mecnun....
Hürriyet aşkımız bir efsane...
Neden....?????
Çünkü Tiran Tanrılar izin vermiyor....
Çünkü ortalıkta insan görüntüsünde dolaşan Tiran Tanrılar, söylemleri ne olursa olsun, uygulamalarının özünde diyorlar ki;
"Hani nerede size "eşitlikten, haktan, adaletten, paylaşmaktan..." söz eden o Allah dediğiniz varlık??? Ellerinizi kaldırıp dualar ettiğiniz o varlık nerede???? Ortalıkta göremiyorum... Ama ben buradayım.... gerçeğim.... karşınızda dimdik duruyorum.....ve kaderiniz iki dudağımın arasında... bana olan sadakatinize inandığım zaman cennetime kabul ediyorum ve tüm nimetleri ayaklarınıza seriyorum.... ama bana ihanet ettiğinizde... başka tiran-tanrılarla işbirliği yaptığınıza inandığım zaman.... tüm gazaplarımı üzerinize yollayıp cehennemi yaşatıyorum...."
Nasıl oluyor da peygamberlerin ve Kur'an dahil tüm ilahi kitapların öğretilerine rağmen Tiran Tanrı varlıkları devam ediyor?
Çünkü, ben, insan denilen varlık çok bencil ve kıskancım....
Çünkü benim hürriyetlerimin aynını başkasında görmeye tahammülüm yok...
Çünkü benim hürriyetlerimi senin hürriyetsizliklerin üzerine kuruyorum...
Çünkü benim hürriyetlerimin senin hürriyetlerine tahammülü yok...
Çünkü ben de her gece "Tanrı" olma rüyasına yatıyorum....
Çünkü ben de her gün "Tanrı" olabilme umuduyla güne uyanıyorum....
Çünkü ben de bir kapitalizm çocuğuyum....
İşte o yüzden...
Ben de, kendi çapımda;
Benden daha güçsüz olanı döverim...
Benden daha fakir olanı horlarım...
Benden çirkin olanı ezerim...
Benden farklı olanı ötelerim...
Benden cahil olanları kullanırım....
Rakip gördüklerimi yaftalayarak hedef ederim kandırdıklarıma...
Bana tercih edileni, kara çalarak değersizleştiririm....
Kısacası kendi çapımda Tanrılık provası yaparım en yakınımdakilerden başlayarak... Bilirim, her zaman en güçsüz olan çocuklardır... o yüzden en rahat onlar üzerinde gücümü kullanarak güçlerimi geliştiririm... kendi arzu ettiğim biçimdeki yarınlarımı yaratmak, kendi tiranlığımı ölümsüzleştirmek için de neferlerim olur onlar....
*****
Yani;
Ezilenlerin, kendilerini ezenleri ezmek amacı güderek iktidar olma mücadelesi verdiği bu dünya asla kardeş kanı ile yıkanmaktan kurtulamayacaktır...
İnsanların kutsalları, her daim zalimlerin egemenlik savaşlarında, kılıçlarına bulanmış masum kanlarını meşrulaştırmak adına kullanılacaktır.
Dün, Haçlı Seferleri katliamlarını yapan zihniyetler bugün İslam adına katliam yapan zihniyetler, yarın bir başka kılıfla varlıklarını göstermeye devam edeceklerdir. Bu zihniyetlerin, ne Hristiyanlığın ne İslamiyetin ne de iddia ettikleri diğer kılıfların gerçek temsilcileri olmadığını büyük çoğunluk göremeyecektir.
"Yaşam ve İnanç Hürriyetleri" kısıtlandığı için acı çekenlerin çok büyük bir bölümü; ezilmişlik/dışlanmışlık duygularının ve kurtuluş umutlarının bilinçli bir planla, "hürriyetleri kısıtlayabilecek" erkleri ele geçirmek ve kendi hegomanyalarını kurmak adına birileri tarafından kullanıldığını anlayamayacaktır.
Korku ile kazanılan kölelerin, para ile satın alınabilen ruhların, daha güçlü bir sahipleri olma olasılığı ortaya çıktığında, eski sahiplerine arka dönebilecekleri, hatta eski sahiplerinin mezarlarını kazacakları gerçeği hep iktidar nimetleri sarhoşluğu içerisinde unutulacak...
Ama, tekerrür eden bir başka tarihi gerçek daha var:
Allah sevgi ve korkusunu içinde taşıyan, sevgi dolu cesur yüreklerin de doğumları tekerrür ediyor... Zalimlerin baskılarına, şeytani öğretilere ve dayatmalara karşı irili-ufaklı başarıları da tekerrür ediyor.... zaten bu nedenle halen insanlar umutlu.... halen sevginin ve yaşama saygının ne olduğunu bilen insanlar var..... ve dünya halen yaşanabilir durumda.... ve tarihin cesur yürekleri efsaneleşerek yüreklere umut olmaya devam ediyor...
NOKTA
yüreğinize sağlık... harika bir yazı..
YanıtlaSilkeşke daha çok insan bu gerçeklerin farkında olsa..
sadece kendine değil herkese hürriyet herkese eşitlik ister hale gelse insanlar..o zaman tiran tanrıların kandıracağı insanlar kalmazdı...
cehalet aşılamadıkça bu bir rüya olmaya devam edecek... insanlar çocuklarına daha iyi bir yaşam bırakmak istiyorlarsa, çocuklarına daha lüks tüketim malları almak için yaptığı fedakarlığı, bir tek tane dahi olsa bir başka çocuğu eğitimi için yapsa, çocuğuna daha iyi bir miras bırakmış olacak. Ama bunun kendi çocuğunun yarınları için bir ev almaktan daha önemli olduğunun bilincine varacak kadar bilinçli ve eğitimli olması gerekir. işte böylesi bir fasit daire içerisinde cehaletin baskınlığına karşı durmak gerekiyor.... kendinden vaz geçebilen ve gerçekten sevmeyi bilen daha fazla "insan" gerekiyor...
Sil