Her bir topluluk bir lider
tarafından temsil edilir.
O topluluğun liderinin davranış
biçimi ve sözleri kendi kişisel düşünce ve temayüllerini değil, o topluluğun
genel düşünce ve temayüllerini temsil eder. Saygınlığı toplumun saygınlığıdır.
Bir ailenin reisi, diğer
aile reislerinden ne kadar saygı görüyorsa… ailesi de o kadar saygı görür…
Eğer bir aile reisi,
ailesini doğru temsil edemiyorsa ve aile saygınlığını yitiriyorsa ailenin
yapması gereken tek şey aile reisliği sorumluluğunu daha iyi taşıyacak yeni bir
aile bireyini kendilerine reis seçmeleridir.
Bu yeni aile reisi seçme
süreci, ailenin genel kültür yapısına göre sakinlik içerisinde geçebileceği
gibi, kardeş kanlarının döküldüğü süreçler olabilir…
Ama “aile birliği mevcut
olan” hiçbir aile, bir başka ailenin, uzlaştırmak için dahi olsa, kendilerine
karışmasından hoşlanmaz. Hele de “ailenin zayıflatılması” amacını güttüğüne
inandığı ailelerin kendisine karışmasını hiç mi hiç istemez….ve o birbirini
öldüren aile bireyleri tek yumruk olarak o beğenmedikleri aile liderinin
şemsiyesi altında birleşerek dışarıdan gelen tepkilere karşı dururlar…
Eğer, aile birliği
bozulmuşsa… artık aile bireyleri için “aile olmak” anlamını yitirmişse, işte o zaman aile
bireyleri “istemedikleri aile lideri”ni bahane ederek, tercihlerine göre
yaşabileceklerine inandıkları ailelerin kanatları altına sığınmak adına kendi
ailelerinin parçalanmasına destek verirler.
Aile birliğinin bozulmasının
tek sebebi vardır: uzun süreli olarak, yetersiz olan liderin veya liderlerin yönetiminde
kalmış olmaları ki bu da aslında diğer aile bireylerinin ne denli yetersiz olduklarının ispatıdır..
Devletler/Ülkeler için de bu
geçerlidir.
Bir ülkeyi temsile yetkili
olan her yetkili, bulunduğu makamın sorumluluğuna uygun olarak davranmak ve
konuşmak mecburiyetindedir. “kişisel” duygu
ve düşüncelerine göre davranamaz ve konuşamaz.
Dolayısı ile bir ülke lideri
televizyonlardan bir başka ülke liderine “hakaret” ettiği zaman da “kişisel”
algılanamaz.
Bir Beşar Esad röportajı
yayınlandı Halk TV ekranlarında…
Türkiye Cumhuriyeti’ni
temsil eden Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan’a alenen hakaret
etti. Hangi cesaretle?
Beşar Esad, Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beşar Esad liderliğine yaptığı hakaret dolu beyanları
ve Suriye muhalefetine alenen verdiği desteklere rağmen bugün halen koltuğunda
oturuyor olmasından dolayı bu cesareti bulmuştu.
Beşar Esad, Ortadoğu’nun
kaygan ve oynak zemininde yetişmiş iyi bir “siyasetçi”. Çok dikkatli seçmişti kelimelerini ve öylesine
cevaplar verdi ki kulaklarıma inanmakta güçlük çektim….
Yılmaz Özdil’in de katıldığı
Arena programında yayınlanmıştı bu röportaj…. Fikri sorulunca Yılmaz Özdil bir
tepki gösterdi… tepkisine tepkiler
yağdı…. Özdil’e gelen tepkileri okuduğumda da inanamadım…
Aynen Recep Tayyip Erdoğan’ın,
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, Suriye ile ilgili politikalarını ve
sözlerini izledikçe inanmakta zorlandığım gibi….… Aynen Esad’ın sözlerine
duyduğumda kulaklarıma inanmakta zorlandığım gibi…. Özdil’e gelen tepkilere de
inanmakta zorlandım…..
Eğer Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanlığı koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet, Esad’ın
adamlarından daha acımasız oldukları ortaya çıkan Esad muhaliflerine bu denli
açık destek vermeseydi Esad bugün televizyonlarda “hey tencere senin dibin
benden daha kara” tarzında bir edayla konuşamazdı….
Gerek Recep Tayyip
Erdoğan’ın, gerekse Beşar Esad’ın “benim ülke halkı ile sorunum yok onlar bizim
kardeşlerimizdir “ demeleri de hiç samimi değildir.
Birisi “sen benim
kardeşimsin, seni severim ama aile reisiniz size layık değil lafım ona” diyecek
ama beri yandan senin bir şehrinin tapusunu kendisinde gösteren haritaları hiç
duvarından indirmeyecek…senin ülkende kan döken terör örgütünü besleyecek….
Diğeri “seni o kadar çok
seviyorum ki çektiğin zulüme dayanamıyorum” diyecek ve daha zalim olanları
destekleyecek… masum halkı iki zalim ateş arasından birisini seçmek veya ülkeyi terk etmek zorunda bırakacak…
Bu nasıl bir sevgidir???
Nasıl bir samimiyettir…??? İki zihniyetin de birbirinden farkı nedir?
Özdil, “Demokrasinin Türkiye’den çok daha geride
olduğu bir ülkenin anti demokrat bir lideri olan Esad, Türkiye’ye demokrasi
dersi veremez” dedi ve “Uygulama ve söylemleri ile, Esad’a Türkiye’ye hakaret
edebilecek cesareti ve fırsatı verecek kadar yanlış politikalar izleyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve hükümetine “neden
bizi bu Ortadoğu bataklığına çektiniz?” diyerek tepki gösterdi.
Yani Özdil ;her iki liderin
basiretsizliğine de, seviyesizliklerine de tepkisini, olabilecek en kibar
kelimelerle gösterdi ama en önemlisi;
1) bir vatanperver olarak da ülkesine yapılan bir
hakareti sineye çekmeyi red etti, çünkü Erdoğan yönetiminden hoşnut olsa da olmasa da Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı koltuğunda oturuyor ve ona yapılan her
hakaret tüm ülkenin vatandaşlarına edilmiştir.
2) bir vatanperver olarak, kendi ülkesinin
yöneticilerine de bu hakaretlere sebep oldukları için tepki gösterdi…çünkü bu
yöneticilerin yanlış politikaları yüzünden Esad bugün bu şekilde hakaret edecek
cesareti buluyordu kendisinde.
Kısacası; Özdil samimi bir
biçimde vatanını ne kadar sevdiğini gösterdi…
Sonuç: sayısız haksız
eleştiri ve hakaret…. Erdoğan karşıtlarından da… Erdoğan yanlılarından da….
Cahil bir milletiz anladık….
Eğitim düzeyimiz düşük anladık…. Ama bu kadar mı algılama ve muhakemeden uzak
beyinlere sahip bir milletiz….????
Yoksa bu denli mi “aile
birliğimiz” dağıtıldı….???
Yoksa bu denli mi
“özgüvensiz” bir millet olduk da, kendi sorunlarımızı kendi başımıza çözmek
yerine, başka aile liderlerinden medet umuyoruz, hem de biz kan davası
güttüklerini bildiklerimizden bile?
Yoksa bu denli mi “kul”
olduk da vekalet verdiklerimizin bizim vekaletimizle ne yaptıklarını
sorgulamayı bile düşünemiyoruz?
İnanması çok zor…
Bir de değinmek istediğim
bir nokta daha var Esad’ın röportajında… Esad veya Erdoğan taraftarlığı ile
uğraşarak Özdil’e verip veriştirirken üzerinde durmadığımız bir olgu….
Esad’ın CHP’ye olan övgüsü….
Esad eğer bugün CHP’ye bu
övgüyü yapıyorsa… herkes çok dikkat etmeli…
Çünkü Esad “aptal” değil…
tıpki Tayyip Erdoğan “aptal” olmadığı gibi….
Bu iki adam da satır
aralarına sıkıştırdıkları mesajlara çok dikkat edilmesi gereken liderler…
gerçek niyetlerini kapalı kapılar ardında görüştükleriyle bile paylaşmayan
liderler…
Esad’ın, CHP’yi övmesi halinde AKP’ye, CHP karşıtı kampanyalarında kullanabileceği ve CHP’ye puan kaybettirme olasılığı yüksek
bir malzeme verdiğini bilecek kadar akıllı olduğu bir gerçek…
Şimdi merak ettiğim nokta
şu:
Seçimler arifesinde, Esad
neden Gezi Parkı olaylarından bu yana yükselen CHP’nin yolunu kesmek ister??? Bu denli hakaret ettiği Erdoğan’ın AKP’sinin yönetimde
kalması ile Esad’ın çıkarı ne olabilir? Planı ne olabilir?
Veya neden CHP’nin yönetime
gelmesini arzu etmiyor?
Evet ben de o programı canlı izledim. Yazdıklarınıza katılıyorum ancak orada röportajı yapan gazeteciye çıkışı oldukça yanlış bir üsluptaydı. Bunu kabul etmediğimi belirtmek istiyorum.
YanıtlaSilBenim burada gördüğüm kendi ülkemizin başbakanı olsa dahi biz oy vermediysek, desteklemediysek bizim değil diye bakıyor. Her söylenen kötü söze seviniyoruz ama o "bizim", istesek de istemesek de. Bunu unutmuşuz.
Hele ki hükümet karşıtı söylemlerin çok olduğu bu tür medya unsurlarında bu artık "ayyuka" çıkmış durumda. Tam tersi kanallar için de tam tersi.
CHP mevzusunda da benim görüşüm biraz karmaşık. Burada aleyhine bir durum yok. Ülkemizde Esad'ı destekleyenlerin sayısı azımsanamaz. Bir de Erdoğan'ın güttüğü mezhepçilikten "ulusçuluk"a göz kırpma da olabilir. Yani "Bak siz Türksünüz arkadaş."a getiriyor olabilir lafı. CHP her ne kadar halk partisi olduğunu söylese de bu gibi milliyetçi söylemleri hep içinde barındırmış bir parti olduğundan... Düşünmeye değer.
Esad'ın sözlerini iç dinamiklere bakarak değerlendirmek en büyük hata olur. Türk milleti ne Esad'ın ne Obama'nın gerçek anlamda umrunda.. zaten bunu beklemek yanlış olur. elbette ki kendi ülke çıkarlarını bizim ülke çıkarlarımızın önünde tutacaklar. iç dinamiklerle ancak kendi çıkarlarına oynamak adına ilgilenirler.
YanıtlaSilCHP konusunda bence de tartışılacak çok şey var ama bu yazımda gündemim CHP veya AKP değil o yüzden bu tartışmaya şu an girmek istemiyorum. Sadece yanlış algılama önünü kesmek için belirteyim ben ne AKP yanlısıyım ne de CHP.
ben Esad'ın AKP yönetiminin devam etmesini arzu ettiğini düşünür oldum konuşma tarzından.. bugün gündemde olan CHP ama başka bir parti de olabilirdi.. yine bu gerçek değişmeyecekti... Esad her şekilde AKP yönetiminin devamını arzuluyor gibi... ve nedenleri ne olabilir konusu da benim merakım...
gezi parkı eylemleri bana göre türkiye tarihinin gördüğü en barışçı, en sahici, en çağdaş, en çevre dostu eylemi idi. chp bundan nemalanmak istese de, chp tarzı muhalefetle çok farklı olduğunu düşünüyorum. gerçek anlamda laik, çağdaş, özgür, eşit yurttaşlık hakkının olduğu bir sistem talebine karşılık gelmiyor chp. chp içindeki özgürlükçü demokratları tenzih ediyorum ama bu özgürlük, eşitlik, demokrasi taleplerine karşılık gelmediğini düşünüyorum.
YanıtlaSilgezi parkı üzerine fikirlerine katılıyorum...
Silchp konusuna gelince; benim sorum "Esad neden bunu yaptı?" idi ama sizler CHP eleştirisiyle geliyorsunuz... CHP'yi eleştirmek için ayrı bir post yazmaya söz versem benim soruma cevap vermeyi dener miydiniz?:))
esad ın chp yi övmesi chp nin yolunu kesmek içindir yargısı kusura bakmayın bana hiç mantıklı gelmiyor. esad ın türkiyede o kadar kötü bir imajı olduğunu sanmıyorum. kendisine bu kadar düşmanlık yapan bir iktidara karşı ana muhalefet partisini desteklemesi çok doğal ve anlaşılır bir şey. ben şimdi sade bir yurttaş olarak el kaidecilerin iktidar olmasındansa esadın iktidarda kalması daha iyidir dersem bu esadı sevdiğim anlamına gelmez. her insan/siyasetçi v.s kendi ülkesinde veya diğer ülkelerde iktidara aday olanlardan birinin iktidarını destekleyebilir. sevmese bile. eskilerin deyimiyle ehveni şer ilkesi kötünün iyisi mantığıyla..
YanıtlaSilyine bu yüzden pek çoğumuz örneğin cumhuriyetçilerin iktidarına karşı obamayı destekledik.
"ben şimdi sade bir yurttaş olarak el kaidecilerin iktidar olmasındansa esadın iktidarda kalması daha iyidir dersem bu esadı sevdiğim anlamına gelmez.""eskilerin deyimiyle ehveni şer ilkesi kötünün iyisi mantığıyla.."
Silişte bu... bence herseyin özeti bu.... aradığım cevap buydu... teşekkürler
Liderlik nosyunu üzerine yazılmış çok ince detayları bulunan bu posta şapka çıkartıyorum. Elinize sağlık :)
YanıtlaSilteşekkürler Bolat, siyasi dillerde seslendirilen söz değil es lerde vurgulananlar esastır...
Sil