22 Haz 2012

Ben de sana benzemeye karar verdim...


Arkadaşlarıyla eğlenmek için evden güle oynaya çıkmışlardı. O kadın gelene kadar her şey yolundaydı.  İlk başta öyle silik bir şekilde masaya oturan kadın yarım saat geçmeden masanın ilgi odağı olmuştu. Bu insanların bütün ilgisinin bu çirkin ve bakımsız kadına dönmesinden rahatsız olmuştu. Kadın halinden memnun gülümseyip duruyor sohbeti neredeyse o yönetiyordu. Sevgilisi bile kulak kesilmiş kadını dinliyordu. Kadının anlattıklarına dikkatini veremiyordu.

Kadının masaya bıraktğıı o imitasyon çantaya takıldı gözü. Damdan düşer gibi gülerek atladı ‘aaa bu çantayı Salı pazarından mı aldınız? Bizim gündelikçi de aynısını almıştı’ .. Sevgilisinin masanın altından ayağına vurması üzerine ekledi ‘yalan söylemiyorum ki, ne vuruyorsun öyle. Siz söyleyin lütfen imitasyon değil mi ? Kötü bir şey mi diyorum yani.. bir sürü ünlü de kullanıyor imitasyonları…’  Kadın gülümseyerek cevapladı ‘evet haklısın, imitasyon çünkü benim orijinalini alabilecek imkanım yok, aynı gündelikçiniz gibi’ Sonra da sessizleşmiş ilk geldiği an gibi silikleşmişti. Gecenin geri kalan kısmında neredeyse yok gibiydi masada. Masanın havası eski haline dönmüştü.


Sevgilisi yine kızmıştı. Ne zaman birine haddini bildirse sevgilisi kızardı.Neden kızdığını anlayamıyordu..  Sevgilisi erkenden eve dönmek istemişti. Ne yaptıysa güldürememiş ve çaresiz eve dönmenin daha iyi olacağını kabullenmişti. Eve gelir gelmez de sevgilisinin yorgun olduğunu söyleyerek yatmaya gitmesini izlemişti.Bunca zamandır yaptığı fedakarlıklara rağmen, sevdiği adamın bir yabancı yüzünden tavır göstermesini anlayamıyordu.

Yıllardır prensip edinmişti. Doğru bildiğini söylemekten de yapmaktan da çekinmezdi.  Kendisini ezdirmeyecek kadar akıllıydı. Güzeldi de. Sevdikleri için fedakarlıktan da çekinmezdi. Bilerek hiç yanlış yapmazdı. Ama çok bilgiliydi, çok okurdu. Kendisini her konuda fazlasıyla geliştirirdi.  O yüzden kolay kolay yanlış yapmazdı, kimsenin kendi önüne geçmesine fırsat vermezdi. Bu yaşamda öğrenmişti haklarına sahip çıkmayı. Aptal olmayacaktı, aptal yerine konulmaya izin vermeyecekti.

Sabah uyandığında neşesi yerindeydi. Sevgilisi çoktan kalkmış duştaydı. Kahvaltıyı hazırladı. Kahvaltıdan sonra kendisi de duşa girer sonra işe giderdi… Aslında her zaman tersi olurdu ama bugün nasıl olduysa Sevgilisi önceden kalkmıştı.

Sevgilisi kahvaltıya oturur oturmaz, özenerek hazırladığı omleti önüne koydu. Sevgilisi bir lokma aldıktan sonra yemekten vaz geçip tabağı itti, bir sigara yaktı.  Kadın endişeli ‘Neden yemiyorsun sen seviyorsun diye yaptım’ deyince, Sevgilisi gözlerinin içine bakarak ‘sakın bir daha yapma çünkü hiç beceremiyorsun’ dedi. Kadın şaşkın baktı ‘ama sen her zaman çok güzel olduğunu söylerdin…’

Adam sandalyesinde geriye doğru kaykıldı, gözlerini kadının gözlerinden ayırmadan ‘dün gece çok düşündüm ve sana hak verdim. Her zaman söylediğin gibi, sen çok haklıydın. Doğru bildiğini söylemekten çekinmemek lazım. Ben bugüne kadar asla senden omlet yapmanı istemedim.  Sen pişirdin ve ne kadar güzel omlet yaptığını söyledin. Ben de seni kırmamak için güzel yaptığını iddia eden sözlerini onayladım. Sen hiç düşündün mü ben niye seni sürekli dışarıda yemeğe götürüyorum? Her sabah senden önce kalkıp kahvaltıyı hazırlıyorum.... Hiç sana şu yemeği yap dedim mi? Düşünmemişsindir, fark bile etmemişsindir... çünkü sen asla yaptığın yemeklerin beğenilemeyeceğini düşünemezsin. Çünkü sen hep mükemmelsin. Dünya da senin etrafında dönüyor. Ben çıkıyorum bundan böyle ben de senden öğrendiklerimi uygulayacağım. Ben de istemiyorum doğruları, gerçekleri çarpıtmayı. Sana karşı iki yüzlü olmaktan da yoruldum'  Yerinden kalktı, kadının burnuna bir öpücük kondurup kapıya yöneldi.

Kadın yerinden fırladı koluna yapışıp döndürdü ‘ sen ne demek istedin şimdi? Hep o kadın yüzünden değil mi bu tafran bana?’ Adam duvara yaslandı ellerini cebine koydu, gözlerini kadının gözüne dikti.

'Hayır, kadının yüzünden değil. Senin yüzünden. Yarın, her kaçırdığın insanı suçladığın gibi, beni de nankörlükle suçlamaman için sana karşı dürüst olmaya karar verdim. Senin herkese karşı olduğun gibi dürüst olmaya.  İnsanlar  sustukça ve idare ettikçe, sen farkına bile varmadın yaptıklarının. Doğru yaptığına daha fazla inandın. Oysa, insanlar sen doğru olduğun için değil, senin seviyesizliğinle  uğraşmamak için, fedakarlıklarından veya olgunluklarından susuyorlar. Sen doğruları çirkinleşmek için kullanıyor, sonra da ben doğruyu söylerim diyorsun veya çirkinleşmeyi doğru söylemek sanıyorsun. Kimsenin kırılmasını veya hatırını düşünmüyorsun. Aslında haklısın,  insanlar her şeye rağmen dürüst olmalı. Ben de senin kadar dürüst olayım, hatır için susmayayım ki, bu ilişki de ya otursun ya da kopsun. Ayrılırsak, nedenini anlamış olursun. Beraber kalırsak, iyi bil ki, ben de senin hatırını saymayacağım. Senin kırılmanı umursamayacağım. Kıskançlıkların yüzünden birilerine, akşam yaptığını yaptığında, seni ben bozacağım çünkü diğer insanlar o derece acımasız olamıyorlar’ Ve çıktı gitti.

Kadın ardından bir süre baktı… Sonra yatak odasına gidip cep telefonunu aldı, gecelikleriyle yemek masasına oturdu, birkaç aydır samimi olduğu arkadaşını aradı  içini boşalttı ‘hiç sorma şekerim, insanlar böyle nankör işte, iki yılımı verdim adama…hiç tanımadığı bir kadın yüzünden benim moralimi bozuyor, beş para etmez kadın yüzünden bana söylediklerini bir duysaydın...…’




28 yorum:

  1. Çok anlamlı buldum hikayeyi içimizden birileri gibi ve çok çarpıcı anlatılmış.Çok beğendim ama nezaketten demiyorum.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim.. içimizden birleri her zaman vardır hikayelerde.. ama bu huy aslında hepimizde var.. sussak da, karşımızdakini ezsek de, kendimizi haklı görmek denilen bir kusurumuz var..ama yaşamda her şey bumerang gibi geri döner. bizim yaptığımızın aynısı bize yapıldığında, bazen çok daha küçüğü kaldıramayız, ama başkalarının kaldırmasını üstelik de bize saygı duymasını bekleriz. vazgeçmeyiz, bırakmayız gitsin istediğimizi almadan. İstediğimizi alamadıysak da aynen bu kadın gibi onay ararız, taraftar toplamaya uğraşırız.. incinen egomuzu tamir için..
      birinde az, diğerinde daha aktif.. ama ego işte...her insanın başınnın belası..:)

      Sil
    2. Bu öykü bana bir yazı için ilham verdi ve dün gece yazdım.Bugünde yayınlayacağım sanırım.Konu tam olarak aynı sayılmaz.Bendeki başka bir konuyu yazmama yol açtı.Ama ucundan bir benzerlik taşıyorlar.

      Sil
    3. merakla bekleyeceğim... bana da oluyor öyle.. birinizin bir yazısını veya gazetede bir şey okuyorum ve aklıma ne yazacağım geliyor... senin yazdığın her şey güzel olur o yüzden severek okuyacağımıza eminim...

      Sil
  2. hikayedeki erkeği kendime çok yakın hissettim.
    böyle mükemmeliyeçi, benmerkezci bir kadınla yaşamak çok boğucu ve acı verici..
    birlikte yaşarsın sürekli suçlamalarına maruz kalırsın. ayrılırsın yine suçlamalarına maruz kalırsın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) erkek veya kadın, farketmiyor.. bizim kahramanımız ben merkezci. ama mükemmeliyetçi de bir o kadar zor. hele ikisi bir aradaysa daha bir zor.asla aklanamazsın. asla baş edemezsin. sen karşılık verdiğinde egosu daha bir agresifleşir. o yüzden dayanabildiğin kadar susarsın.. daynamaz olunca uzaklaşırsın. başka çare bırakmaz sana..

      Sil
  3. çok güzel bir hikaye olmuş, tamda içimizdeki çoğunlukları anlatan..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gittikçe çogunluk olanlar çünkü bireysellik toplumlarda ön plana çıkartıldı. Egoları törpüleycek mahalle baskılarının yerini güçlü olan/baskın olan hayatta kalır aldı. Eski geleneksel toplumlardaki değerler yitirildi...o yüzden çok tanıdık bugünlerde...

      Sil
  4. Adamın lafları işe yarar diye düşünmüştüm ama nerdee.. Var mı böylesi insan. Adamı katil eder böylesi yahu. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok var ve katil etmeyi bırak cinnet geçirtirler..:)

      Sil
  5. Bir an düşündüm kadın benmiyim yoksa adammıyım karar veremedim.? keşke okumasaydım çünkü ikilemde kaldım. yok yok iyiki okudum bu hikayeden nasibimi aldım..Sevgiler dayatılan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) çok güldüm... ben senin anılarını okurken hiç öyle bir izlenim edinmedim..ama bir konuda haklısın.. hangimizde yok şu yüz buldukça şişen ego?

      Sil
  6. sonunda kadının hatasını anlayacağını düşünmüştüm ama maalesef...
    aslında adamın söylediği sözler o kadar doğru ki zaman zaman belki de hepimizin yaptığı şeyleri net olarak anlatmış
    dobra olmak, doğruyu söylemek, karşındakini yerle bir etmek olmamalı
    ne demişler: "keser döner sap döner, gün gelir hesap döner..."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok haklısın, maalesef kendisine bu denli aşık olanlar hatalarını anlayamıyor, geri adım atmayı veya oturup kendini eleştirmeyi düşünemiyor..

      Sil
  7. Hikâyedeki kadın, anlatıldığı kadarıyla; kendiyle barışık olmayan, patavatsız, küstah, yersiz kıskançlığı olan, başkaları ile savaşımını mertçe yapmayan, kendince başkalarını aşağılayıp bundan mutluluk çıkararak beslenen, dürüstlüğü insanların özeline girerek tasarruflarına burun kıvırmak sanan, etrafı tarafından hep el üstünde tutulmuş ve kendine kimse tarafından "yoğurdun ekşi" denmemiş ve yanlış davranışlarını doğru bilmiş bir kadın.
    Erkek ise, ya karısına hiçbir zaman dürüst davranmamış, o ana kadar içinde birktirdiklerini kusan, kendini ve karısını davranışları ve tutumuyla nasıl aldattığını ikrar eden ve evlilikleri süresince kadının bu tarafını da biliyor olan, ki bilen bir erkek. Ya da biliyor olup da şimdiye kadar sorunsuzca götürdüğü ve karısına belli etmediği yergilerini yine ona belli etmeyip olduğu gibi kabul eden, onunla bu şekilde ve bilerek yaşamını paylaşan (o ana kadar) seven erkek yaklaşımıdır.
    Kendi içlerinde sorunsuz bir ilişki yaşayan bu çiftin, toplum içine çıktıklarında ne denli sorunlu olduklarının göstegesi olan bu hikâyeye bakarak insanların çok çeşitli boyutları olduğunu bunlardan birinin iyi veya kötü olmasının, o insan hakkında bir yargıya varmamaız açısından yetersiz olduğunu, bu sorunun düzeltilemeyecek kadar büyük bir sorun olmadığını, birbirini seven iki insannın bu sorunun hakkından gelebileceğini ve evliliklerini sürdürebileceğini umuyorum. Sevgi ve dürüstlük her.şeyi çözecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaptığın analizin her kelimesine katılıyorum... yalnız kaldıklarında çok güzel olan beraberlik, toplum içerisinde yaşanan ve bir türlü sona ermeyen, kadın kaynaklı olaylar yüzünden önce çevreleri terketti sonra da erkeğin eleştirilerine karşılık ders vermek için kadın evini terketti. Erkeğin geri döneceğini beklerken, erkeğin bir süre sonra bir başka kadınla beraber olduğunu duyar duymaz 'sırada'bekleyen erkeklerden birisiyle evleneceğini erkeğine duyurdu... beklediği tepki gelmeyince uzaklaştı...

      Sil
  8. Güzel bir yazı olmuş. Adam o kadar konuştu kadın ders çıkaramadı. Tanıdık geldi :(

    YanıtlaSil
  9. Ben de herkes gibi son dakikaya kadar kadının ayılmasını bekledim ama nafile... Ellerine sağlık, çok sarsıcı bir yazı olmuş. :)

    YanıtlaSil
  10. Çok anlamlı olmuş :)
    Adamı takdir ettim çok doğru davrandı ama 'matmazel'e bak akıllanmadı gitti..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. insan kend doğrularının tek doğru olduğuna inanıyorsa böyle oluyor...karşısına geçip ne anlatırsan anlat anlamayacaktır.. ilk önce 'acaba?' demeyi bilecek kadar düşünebilmeyi öğrenmesi gerekiyor.. kendisi doğru bile olsa karşısındaki de doğru olabilir (kendi kültür ve öğretileri ile)

      Sil
    2. Çok haklısın.. Bir de düşünemiyorsa ona nasıl her açıdan insan denilebilir değil mi..

      Sil
    3. insan denmez demeyelim de tedaviye ihtiyacı var diyelim.. genelde pek kabullenmediğimiz bir olgu ama öyle..

      Sil
    4. Doğru söylüyorsun, sanırım biraz sinirlendim kendimi kaptırdım :)

      Sil
    5. doğal ve insanca bir tepki.. yaşamdaki bir kesite, bir fotoğrafa bakarak her birimizin verdiği tepkiyi verdin... hepimiz yapıyoruz bunu... ama 4Dye bakmayı alışkanlık edebilenlerimiz bu tepkileri kontrol edebiliyorlar... ben dahil çoğumuz bu konuda eksikiz..

      Sil
    6. Bu konuda da başka konularda da senden çok şey öğreniyorum bana göre eksik değil kesinlikle süpersin :)

      Sil
    7. teşekkür ederim.. ben sadece hepimizin hep düşünmesini öneriyorum ve yazarken aslında kendime de öneriyorum..

      Sil