N’olursun yüzüme vurup durma… sen hep benim hayatımdasın, senin rahminde can buldum, senin göğsünden süt emdim, senin koynunda ninnilerinde uyudum, senin elinden tutup ilk adımımı attım, ilk sözüm ‘anne’ oldu.. sensiz bir yaşam düşünmek bile istemem..
Hiç mola vermeden benim için katlandığın fedakarlıkları yüzüm vurman nedendir?
Seni uğrattığım hayal kırıklıklarını mı bana hatırlatmak istiyorsun..bu fedakarlıklara layık olmadığımı mı anlatmaya çalışıyorsun?
Sana gösterdiğim saygımı mı yeterli bulmuyorsun?
Seni daha çok mu sevmemi arzuluyorsun?
Sana acımamı mı istiyorsun?
Senin arzu ettiğin kadar başarılı olamadığımı mı söylemeye çalışıyorsun?
Senin emeklerini unutmamdan mı korkuyorsun?
Seni ihtiyarlığında yalnız bırakmamdan mı korkuyorsun?
Biliyorum annem, sen beni büyütmek için ne çok fedakarlıklar yaptın..şimdi ben de anneyim…biliyorum çocuk büyütmek için ne zorluklar göğüsleniyor..
Ve biliyorum artık annem, senin bütün sorunun benim kendine özgün bir birey olarak var olmam.
Sana ait olduğumu düşündün yıllarca tıpkı gözlüğün, perden, tabağın, dantelin gibi..tıpkı ördüğün kazak gibi, yoğurduğun hamur gibi şekillendirmek istedin.. bu umutla ‘saçlarını süpürge ettin’ … ve kendim olmaktan öte bir işe yarayamadığımı keşfetmek seni hayal kırıklığına uğrattı..beni ben olduğum için kabullenemedin…oysa ben hep senin çocuğunum… bana hayat verirken senin bana biçtiğin hayatı giyecek bir kuklayı düşlemek yerine, bir bireye hayat vermenin heyecanını yaşamış olsaydın…Beni hayata hazırlamak adına olsaydı fedakarlıkların…Saçlarını süpürge etmek yerine başına taç edeydin…Bugün yaşamı paylaşırdık seninle, sana olan minnet borcumu değil…
çok ama çok etkileyici! içimde hissettim resmen anlatmak istediklerini. yazık ki sevmeyi bilmiyor çoğu kez bizi çok sevenler. gözlerinin nuru gibi davranırlarken bile aslında nasılda içten içe incittiklerin farkında değiller.hele ki yüze vurmak... anne değilim, büyük konuşmayayım ama asla yapamayacağım bir şey! ben ne olursa olsun çocuğumun yanında olurum. yanlışlarını gösterir, tepkimi koyarım ama canını yakmamak için de elimden geleni yaparım...
YanıtlaSilBazen anlık öfke veya kendini ifade etmek uğruna dahi kırabiliyor insan sevdiğini ama telafi etmek gayreti yerine ego tatminine döndüğünde orada sevgi de saygı da kalmıyor..anne olmak da evlat olmak da zorlaşıyor..haklısın sevmeyi öğrenmek gerek..ama bunca sevgisizlik içerisinde sevgi öğretileri de törpüleniyor...daha çok çaba gerek..sevmeyi öğrenmek ve öğretmek için..
YanıtlaSil