Bugün gencecik bir çocuğun yaşamı sona erdi...
İktidarın Gezi Parkı direnişcilerine sabahın köründe saldırma biçimiyle sabırlar taşmış ve insanlar barışcı protestolar ile sokağa dökülmüştü....
Çoğunluğu gençlerden oluşan kitlelerin üzerine iktidarın, yani hükümetin başı olan Başbakan'ın "ben emir verdim... kahraman polislerim destan yazdı..." diyerek gönderdiği ve kolladığı polislerden bir tanesinin gaz fişeği ile vurulan, Berkin Elvan'ın bu dünyadaki yaşamı sona erdi....
Berkin Elvan bir çocuktu...
Berkin Elvan 14 yaşındaydı...
Berkin Elvan ekmek almaya gidiyordu...
Elinde silah yoktu...
Elinde pala yoktu...
Elinde sopa yoktu...
Başında sicil numarası kapatılmış kaskı yoktu...
Berkin Elvan ekmek almaya gitmek yerine protesto ediyor da olabilirdi...
Protesto ediyor olması neyi değiştirirdi?
Çocuk olmasını mı???
14 yaşında olmasını mı?
Elinde silah olmadığı gerçeğini mi?
Elinde pala olmadığı gerçeğini mi?
Elinde sopa olmadığı gerçeğini mi?
Başında sicil numarası kapatılmış kaskı olmadığı gerçeğini mi?
Berkin Elvan, kendisini korumak ve gözetmekle yükümlü olan ve babasının "Berkin daha iyi yaşasın" diye ödediği vergilerle beslenen Devletinin, bu vergilerle maaşı ödenen Başbakanı'nın, İçişleri Bakanı'nın, Vali'nin, Emniyet Müdürü'nün talimatları ile ve yine Berkin'in babasının vergileriyle kendi evlerine ekmek götüren Polis Ağbilerinin eliyle ölüme gönderildi...
Berkin Elvan, 269 gün hastanede yatarken devletinin hiç bir birimi üzüntü belirtmedi... tıpkı "asmayıp da beslese miydik?" diyerek pişman olmayan Kenan Evren gibi...
İlahi dinlere inanalar bilirler ki.... bu dünyanın ötesinde sonsuz bir öteki dünya var..... Hesap günü var....
ama bazı şeyler öteki dünyayı beklemiyor...
11 Kasım 1887 de ABD/ İllinois'te idam edilen Spies'in kendisini idam edenlere bir haykırışı vardı:
' Sessizliğimizin, bugün susturmaya çalıştığınız seslerimizden daha güçlü olacağı günler gelecektir' (The time will come when our silence will be more powerful than the voices you strangle today)
Berkin Elvan toprakla kucaklaştığı her gün....Başbakan'ın referandum öncesi gözyaşları ile asılmasını eleştirdiği Erdal Eren efsanesi gibi.... Berkin Elvan efsanesi de nesillere miras olmak üzere yeşerecek...
Gün gelecek....
Berkin Elvanların... Erdal Erenlerin... Ethem Sarısülüklerin...Deniz Gezmişlerin... Abdullah Cömertlerin... Yusuf İnanların... Mehmet Ayvalıtaşların.... Hüseyin Aslanların.... Ali İsmail Korkmazların.... ve diğerlerinin mahküm edildikleri sessizlikleri tüm haksız sesleri boğacak...
Hoş Geldin efsanelerin arasına yaşı küçük kendi büyük Berkin Elvan....
Nur içinde yat....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder