6 Oca 2013

Sansüre neden tepki gösterdiğinizi bir anlasam...


MEB tarafından, okullarda okutulacak 100 Temel Eser arasında yer alan,  tüm dünya çocuklarının ilgiyle okuduğu, fakir bir aile çocuğu olan Zeze'nin yaşadıklarını anlatan, Brezilyalı yazar Jose Mauro'nun 1968 de yazdığı ''Şeker Portakalı' adlı kitabı, derste ödev olarak okutan Bahçelievler-Behiye Doktor Nevhiz Işıl İlköğretim Okulu 7. sınıf Türkçe öğretmenine, ''müstehcen' kitap okuttuğu gerekçesi ile, bir veli tarafından soruşturma başlatıldı.

'Kitapları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu' da yine 100 Temel Eser listesinde yer alan John Steinbeck'in 'Fareler ve İnsanlar' kitabının bazı bölümlerini sakıncalı bulmuş ve yayınevlerine uyarı göndermişler sansürlenmesi için.


 Bir sürü köşe yazarı... hatta bloglarımız da tepki göstermişler...

Oysa,  bu kararları alan insanlara, gençliğimizin ve toplumumuzun geleceğinin, hepimizin şikayet ettiği,bu ahlaksızlıklardan kurtulması için 'dindar ve ahlaklı' bir gençlik yetiştirme yolunda  gayret gösterdikleri  için teşekkür etmek gerek...

Bence sadece edebiyatı 'sakıncalı'lardan temizleme, tiyatroları terbiye etmek gibi önlemler son derece yetersiz.

Alınması gereken diğer önlemleri de şöyle sıralayabiliriz: 

-  bir 'ahlak kurulu' oluşturmalı ve bunların emrinde bir 'ahlak polisi' olmalı

- Tüm yazılı ve görsel basın yanı sıra sosyal medya'nın da 'sakınca'lardan temizlenmesi gerekmektedir. 

- gazeteler 3.sayfalarında namus cinayetlerini, tecavüz davalarını falan yazmamalı çünkü bu tür haberlere kendini bilmezlerce gösterilen tepkiler, kadınların yüz bulup sokaklara çıkmasına sebep olabiliyor, erkekleri 'böyle yapılabilirmiş' diye düşündürüp azdırıyor...

- türkülerdeki o müstehcen sözlerin tamamı kalkmalı...hatta türkü-şarkı falan yasaklanmalı...

- Dünya ile bu kadar kolay bağlantı sağlayan internet hatlarını kullanabilecek kişilerin kimler olacağına 'ahlak kurulu'  karar vermeli. Öyle önüne gelen internete girememeli.  

- Yurt dışına tatile giden aileler 'ahlak kurulu'nun öngöreceği yaşın altındaki çocuklarını yanlarında götürmemeli, ve yurt dışına çıkabileceklerin 'ahlak'larının  tatil süresince bozulmayacak kadar sağlam olduğu konusunda kurul raporunu göstermeyenler gümrükten geçirilmemeli.

- Ülkemizin gelirinin büyük kısmı Turizm'den geliyor, turistlerin gelmesini bu nedenle yasaklayamayız ama turistler yüzünden de toplum ahlakımızın zedelenmesine izin veremeyiz o yüzden turistlerin gidebileceği bölgelerimiz belirlenmeli ve buralarda çalışacak kişiler de 'ahlak kurulu'ndan izin almalı. Çok şık Turistik gettolar yaparak bu sorun kolayca çözülebilir.

- İhracat-ithalat gibi yabancılarla çalışması gereken şirketlerin sahipleri ve çalışanları da 'ahlakları sağlamdır-etkilenmezler' raporları almalılar.

Eğer bu önlemleri acilen alırsak ve harfiyen uyarsak, uymayanları da ahlak polisi anında yakalayıp, emsal teşkil edecek şekilde  diğerlerinin gözü önünde Ebussuud Efendi gibi cezalandırdığı takdirde çok kısa bir süre içerisinde toplumumuz arzu edilen ideal ahlak içerisinde huzura kavuşacaktır. 

İddiaya girerim ki ne gazetelerde, ne televizyonlarda bir daha o sapık tecavüz haberleri de olmayacaktır, kadına şiddet de olmayacaktır, ensest haberleri de olmayacaktır, hırsızlıklar, dolandırıcılıklar da olmayacaktır....

Atalarımız demişler ki 'üzüm üzüme baka baka kararır' demek ki bir üzümün diğer üzümü görmesine engel olunursa üzümler kararmayacaktır..

Şikayet edecek de bir şey kalmayacak böylece...

Neden bunca itiraz bunca tepki anlamıyorum ben...  
işiniz gücünüz şikayet edecek bir şey bulmak diye mi?.....ille de  diz boyu 'sakıncalı'larla mı  yaşayacaksınız...????

Başka ne diyeyim ki ben size... 
Neysem demeyeyim başka bir şey....  Kurullar zaten benden daha iyi diyorlar her şeyi...

Ben sadece acizane bir dilekte bulunayım... Nasrettin Hoca misali ya tutarsa diyerek...
Tüm karanlıklardan uzak aydınlık zihniyetler diliyorum...





18 yorum:

  1. Onlara kalsa daha kim bilir neleri yasaklarlar adam okumadığı kitabı yasaklamaya kalkıyor.Yunus Emre'i bile sansürleyen bir zihniyetten başka bir şey beklemeyeceksin.İşleri güçleri eğitim sisteminin içini boşaltıp cahil bilinçsiz ve dolayısıyla kolay yönetebilecekleri koyunlar yetiştirebilmek.Uğraşları anlamsız değil bilinçli bir şekilde içi boş itaatkar bir toplum oluşturmak.Ama henüz öğretmenleri ele geçiremediler bir geçirseler rahatlayacaklar.Sistemi onların istediği gibi uygulayan öğretmenler bulamıyorlar.Var da yeterli sayıda değil:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maalesef haklısın... eğitim ... eğitim... eğitim... herşeyin ilk ve sonu bu... ve hani bir laf var akıllıdan-cahilden değil yarı cahilden kork diye.... 2 satır tarih okumuş olsalardı bile sansürle hiç bir yere varamayacaklarını bilirlerdi...

      Sil
  2. Kısa yoldan ikinci bir İran olalım dilekleri.
    Aman diyeyim, birileri ciddiye almaya falan kalkar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zaten zihniyetinde bu olduğu için ciddiye alır ancak... Hani olmaz diye oturur ya insanlar... İran da da olabileceği kimsenin aklından geçmezdi...Okumuşluk seviyeleri falan Türkiyenin kat be kat önündeydi...çok yakın bir tarih...

      Sil
  3. bizi leylekler getirdi masalına geri dönelim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. başka türlü mü geldiğini sanıyordun....??? vay cahil kardeşim benim...vayy...

      Sil
  4. Havva ve Ademe geri dönelim ve çoğalmayı engelleyelim sorunu kökünden çözmüş oluruz.Sen sağ ben selamet.Ne uğraşı YOZ yaaa :))
    ---

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu da güzel bir fikir... zaten bu gidişle de olur mu olur... bir okkalı bomba yeter herhalde...:))

      Sil
  5. 40 kere söyleyince olur derler ya, "Tüm karanlıklardan uzak aydınlık zihniyetler diliyorum..."
    sevgiyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. söyle söyle.. işimiz dileklere kaldı anlaşılan...)))

      Sil
  6. Dayatılanımmm canım herşeyden dozunda alalım derim ben. Özgürlüğüde, baskıyıda..Bazen fazla özgürlük yuvarlayık önüne katıp götürüp yok ediyor, bazen fazla sıkmak fazla hava üflenmiş lastik bir balon gibi insanı patlatıyor..Ben herşeyden az alabilirmiyim. Ne adem ile havvaya döneyim nede mykanos paradaise sınırlarında yaşam süreyim..

    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) vuslatım verdim gittiiii sana istediğin dozda özgürlüğü...:)))

      aslında haklısın... bir başkasının özgürlük sınırlarında biter herkesin özgürlüğü ve sonsuz özgürlük asla olamaz... ama bazıları tüm özgürlüklerin sadece kendilerine ait olduğunu düşünerek başkalarının sınırlarına tecavüz etmeye devam ettikçe bir gün aynen senin dediğin gibi patlayıverir balonlar...
      sevgiyle kal...

      Sil
  7. Vasconcelos'u mu sansürlemek! Yazıklar olsun :)

    YanıtlaSil
  8. hepsi sirayla oluyor zaten..basinda her sey sakincali, arada bir youtube sakincali,internete sifre koyulacakti bilmiyorum gerceklesti mi, otobüste genc kiza saldiriliyor kiyafetinden dolayi, kiyafetler sakincali..vs..liste uzun..velhasil farkli düsünen herkes sakincali aslinda, durum ortada..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi oluyor iyi... müstehaktır özgürlüğün değerini bilmeyenlere... müstehaktır "ben olayım yeter gerisi olmasın ki ben en büyük olayım" diye düşünenlere... "bana ne, başkaları bedel ödesin" diyenlere... iyidir iyidir... zaten sadece güç el değiştiriyor sistem aynı sistem "ben" diyen sistem ve ötekiler yaratan sistem... çünkü bizler birer bencil kullar olmaktan öteye geçmiyoruz... o yüzden hakketiiklerimizi yaşıyoruz... gocunacak bir şey yok... tam tersine "ne güzel ekin ekmişiz aferin bize" diye öğünmek gerek... di mi ama???!!!

      Sil
  9. Sizi Beyazkitaplık sitesinden bulup geldim şöyle bir bakayım ne var ne yok dedim. Doğrusu yazınızı okuyunca küçük çaplı bir şok geçirdim herhalde ciddi değildir dedim ama ciddi olmanıza da ihtimal verdim malesef bu zihniyette o kadar çok insan var ki haliyle insan böyle bir yazıyı görünce kesin ironi deyip geçemiyor. Ama şöyle bir baktım blogunuza da onlardan olmadığınızı anlayıp takibe aldım. Ne kadar acı ki sizin alay ederek yazdığınız bu şeyleri koyu bir şekilde savunan binlerce insan var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz benim uzun süredir bakımsız bıraktığım bloguma ama kısa bir süre sonra geri geleceğim....o yzden yine beklerim...

      sözlerinizde haklısınız... benim karşı durduklarımı savunan binlerceden fazla milyonlarca var...o yuzden bizlerin eğitmek için çok ama çok emek harcaması gerekiyor...
      ve bazen korkuyorum...belki de öylesine geç kaldık ki, hiç molasız çabalamalıyız insanlar daha eğitimli olsun diye, hak ve adalete güzen gelsin diye...

      Sil