Çok sürükleyici anlatmışsın,bizim de yazlıkta vardı dut ağacı,tam böyle bir tümseğin kenarında,üzerime beyaz tişörtümü geçirirdim gider o kırmızı dutları toplar eve dönerken de onları yerdim.Ellerimi de tişörte silerdim bir güzel.O sıralar turistler vardı bizim yazlıkta başıma bir şey geldi sanırlardı dudaklar eller ve tişört kıpkırmızı olunca.Ne güzeldi çocuk olmak :/
Ağaca çıkma-inme deneyimini en güvenilmez ve tehlikeli ağaçla yapmışsın. Dalları kaygan ve her zaman kırılmaya müsait gevreklikte, yaprakları kaşındırıcı olan incir ağacı üzerinden en çok düşülen ağaç olarak adlandırılır. Uzun yıllar ötesinden geçmiş olsun.
Ağaçlardan hüpletilen meyvelerinden tadı daha bir hoş oluyordu be. ehehe. Çok tatlı bir hikaye olmuş. Pek bir muzip bu seferki kahramanın. Klavyene sağlık.
Düşe kalka öğreniyoruz her şeyi:)
YanıtlaSildi mi?:)
SilÇok sürükleyici anlatmışsın,bizim de yazlıkta vardı dut ağacı,tam böyle bir tümseğin kenarında,üzerime beyaz tişörtümü geçirirdim gider o kırmızı dutları toplar eve dönerken de onları yerdim.Ellerimi de tişörte silerdim bir güzel.O sıralar turistler vardı bizim yazlıkta başıma bir şey geldi sanırlardı dudaklar eller ve tişört kıpkırmızı olunca.Ne güzeldi çocuk olmak :/
YanıtlaSilteşekkür ederim... çocuk olmak .. keşke hep çocuk güzelliğiyle kalabilseydik...
SilAğaca çıkma-inme deneyimini en güvenilmez ve tehlikeli ağaçla yapmışsın. Dalları kaygan ve her zaman kırılmaya müsait gevreklikte, yaprakları kaşındırıcı olan incir ağacı üzerinden en çok düşülen ağaç olarak adlandırılır. Uzun yıllar ötesinden geçmiş olsun.
YanıtlaSilşimdi seninle öğrendim en zor ağaç olduğunu..teşekkürler.. ama sonra en iyi tırmandığım ağaç oldu meyvasını da çok severim...
Silbenimde böyle bir ağaç maceram var çıkmıştım inememiştim uzun süre kalakalmıştım ağacın tepesinde :)
YanıtlaSilçocukluk ne güzel değil mi?
Sildayatmalara boyun eğmeyen bir çocukmuş.. :)
YanıtlaSil:))
SilÇocukluk zamanındaki acılar bile güzelmiş ki, özlüyoruz...:((
YanıtlaSilkalp yarası bırakmayan acılarda bile guzel anılar vardır d ondan..:)
Silevet haklısınız, güzel bir bakış açısı :))
Silteşekkürler..
SilMimini yazdım anca şimdiye kısmet oldu. kusura bakma :)
YanıtlaSilhttp://melihinpanosu.blogspot.com/2012/06/mim-evlilik.html
ŞİMDİ GELİYORUM BAKMAYA..
SilAğaçlardan hüpletilen meyvelerinden tadı daha bir hoş oluyordu be. ehehe.
YanıtlaSilÇok tatlı bir hikaye olmuş. Pek bir muzip bu seferki kahramanın. Klavyene sağlık.
çok doğru en ücüş bücüşü bile manavdakinden tatlı olur...
Silo arsız şey bendim bre..:)
Aaaa, o zaman pek bir şeker, pek bir tatlı, pek bir sevimliymiş bu seferki yazıdaki harikulade çocuk! ehehe.
Silhehehe.. bir sonraki durağın adı neymiş beyza'm?
SilBilmem; ama Venedik olsa iyi olabilir. ehehe.
Siliiihhh.. venedik değilmiş.. sibiryaya doğruymuş..
Silne de güzel anlatmışsın yine:)
YanıtlaSilteşekkürler...:)
Sil:) Çok güzeldi :)
YanıtlaSildayatmalara boyun eğmeyen bu güzel çocuk o olaydan sonra bi daha çıkmadı mı ağaca?
YanıtlaSilbu sefer de zorla çıkardılar ağaca.. artık becerebilecek yaşa geldi diye düşünenler...ama sonra da hep tırmandı ağaç görünce...:)
Sil