20 May 2012

MiM-Silmeden




Beyaz Sayfa, bugüne kadar gelen mimlerden farklı bir MiM kurgulamış ve beni MiMlerken sevgili Deeptone'u da MiMlemiş. O da çok sevmiş bu MiMi hemen yazmış ve birilerini MiMlerken beni de MiMlemiş.  Hem Beyaz Sayfa'ya hem de Deeptone'a teşekkür ediyorum.


MiM'in konusu SİLMEDEN YAZ...aklına ne geliyorsa silmeden yaz... demiş..Deneyelim bakalım..


Şu ana kadar olduğu gibi düşünerek ve tuşlara dikkat ederek yazarım.  Bu beni yavaşlatır ama silmeden düzgün yazarım, hata oranım azalır..  Baştan çok yavaş yazarım, sonra sonra alışırım ve hızlanırım... ama parmaklarım ile beynimin koordinasyonundaki hız limitini aşınca yine yanlışlar yapmaya başlarım, taa ki bu yeni hız limitine adaptasyon sağlayana kadar...ama bir gün adapte olamayacağım bir hız limitine geçmeye kalkarsam, her daim..yanlışlarım doğrularımdan fazla olacaktır...



Beyaz Sayfa, bu MiM yazısının silinmeden yazılmasını isterken, eğlenmenin yanında, bize bir dersler vermek istedi, diye düşünüyorum.   Bir beyaz sayfa üzerinde yaptığın hataları silemezsen kağıdı buruşturup atarsın... göndermezsin kimselere..göstermezsin kimselere.. yeni bir beyaz kağıt alıp yeniden yazarsın... eğer bir top yedek kağıdın varsa  daha rahat hareket edersin.. ama gece yarısı ise ve tek bir yedek kağıdın varsa çok dikkatli yazarsın hata yapmamak için...


Yaşam ise, yedeği olmayan tek bir beyaz sayfa.. ve dükkanlar açılsa da satılmıyor.. çünkü tek sayfa olarak üretilmiş... Burusturup atmak da,  hataları en aza indirmek için dikkatli yazmak da insanın kendi elinde..kendi tercihinde..


Delete tuşlu aletler çıkmadan önce daktilolarda yazardik. Çok dikkat ederdik doğru yazmak için. Yanlışlar yüzünden baştan yazarak zaman kaybetmek zorunda kalmayalım diye.. Sonra delet tuslu aletler çıktı....Yazmak kolaylaştı ama 'delete' tuşu mucizesi yuzundeen aldırmazlık çoğaldı...silinen yanlışlar kalan doğrulardan fazla olabilecek kadar aldırmazlık çoğaldı...


Yaşam styli olabilecek kadar hayatlarımıza girdi 'delete' tuşları..  Oldurmak için emek vermek yerine arkadaşlarımız, dostlarımız için bile  'delete' tuşuna basmak kolay geldi..o yüzden de yakın çevremize aldığımız insanları seçmeyi düşünmez olduk.. seçmeden tanımayı beklemeden samimi olduk.. sonra da ters gelen bir an olduğunda  bastık delete tuşuna.. seçmeden anlamadan neyin ne olduğunu sildik attık.. 


Yazarken mucizevi bir rahatlık olan delete tuşu, yaşam biçimimize girince kavramların da içleri boşaldı...elbetteki yaşamın da...  Keşke silgi yerine delete tuşu kullanılabilseydi kalplerdeki yaralara... ama o henüz gerçekleşmedi.. belki de ondandır her şeye rağmen insanca bir şyler şeyler kalmış olması bu yaşamda...


Ben isim vermeden dağıtmak istiyorum bu MiM'i.. okuyan arkadaşlar ister yayınlasınlar, ister yayınlamasınlar... ama bir kez denesinler yazmayı...yavaş..hızlı...dikkatli..dikkatsiz.. sonra karar versinler...








12 yorum:

  1. daktıloda bır yanlıs uc doğruyu gotururdu:))
    on parmak bılırım f klavyede:))
    daktılom bıle var hatta ınanmazsınız valla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim daktiloyla hep başım dertteydi çünkü hep acele ederdim.. o oje gibi byaz silgiler hayatımın parçasıydı..

      Sil
  2. silmek yerine karalama benim aklıma gelmedi normalde de pek yapmam ondan mı acaba:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayatımız karalamalar dolu aslında.. ama sen bizim kadar eski değilsin... silgimiz olmayan dönemler vardı.. kokulu silgiler.. yumuşak silgiler ilk çıktığında rekor satmıştı..:)

      Sil
  3. Her jenarasyon kendi dibamiklerini oluşturuyor. Bizim jenarasyon hem teknoloji öncesini yaşadığı hemde teknolojiyle buluştuğu için günümüzün dinamiklerini sorguluyor ister istemez. Ama daktilolu günler geride kaldı,kimse o günlere bir daha dönmek istemez çünkü kolaya çabuk alışıyor insan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. elbette daktilo günlerine dönmek istemem ne çektiğimi henüz unutmadım...:)

      Sil
  4. Adsız20/5/12

    Okuduğum en muhteşem silmeden yazısı olmuş bu çok zarifsin..Yalnız ilk başta belirtmiş bulunduğun bölüme ufak bir düzeltme yapma gereği duydum :):) Ben Depptone adlı arkadaşımıza mim göndermedim..Diğer mim yazılarını okumuşlar beğenip yapmış ve yaymışlar..Çok hoş bir davranış teşekkür ettik kendisine..Değişik bi hava işte:):):)

    Ben kendi yazımı yazarken dilimden ve yüreğimden dökülen kelimeleri evet silmeden yazdım..Söylemek isteyipte söyleyemediklerim..Geçmişe karşı olan silemediğim bağlılıklarım..Anlamlı zamanlarda inanmak istediğim ve zamanla ne kadar sahte,yalan ve kaba olduğunu farkettiğim anlamsız yüzler.. Kaçışlarım ve aslında hiç kaçamadıklarım. .Ve ardından Beyaz bir sayfa….
    Bu mim yazısı evet beğenildi..Ve bu çok hoşuma gitti..Hani en beğenilenler serisi yapılır ya…İleriki aylarda böyle bir projem var:):) Bir takım farklılıklarla sadece….
    Tekrar teşekkürler..
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim.. Deeptone'u mimleme konusunu yanlış anlamışım.. düzeltmene teşekkürler..

      ben de çok severek yazdım... aklına yüreğine sağlık..

      Sil
  5. üç mim birden yapmışsın. bravado.
    :)

    YanıtlaSil
  6. Çok değişik bir silmeden mimi olmuş bu çok güzel :) sözcükleri çizmek aklıma gelmemişti yanlışı olduğu gibi bırakmıştım ^^

    kuralları aşmanın yolunu bulan bir tarafın olduğunu düşünüyorum :D silmek yok denmiş ama çizmek konusu dikkate alınmamış ahahaa :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) kuralları aşma yolunu bulma tarafım olduğundan mıdır? yoksa delet tuşu olmayan daktilolalarda yazmaktan kalan bir alışkanlık mıdır? bilmem hangisi...? belki de başkalarından çektiğim kopyadır.. mesela Amak-ı Hayal? ...:) bil bakalım hangisi?
      Hadi ben söyleyeyim.. Amak-ı Hayal kullanmıştı üstünü çizmeyi ve bana da mantıklı geldi...:)

      Sil