13 Nis 2012

MiM- Anket Defteri


1.Blogundan ödül aldığın kişiye teşekkür et onu linkle göster


2. Burçlara inanıyor musunuz? Burcunuz nedir?
Hiç inanmıyorum çünkü yazılan çizilen hiçbir şey bana uymuyor... Akrep burcuyum.


3.Hayattaki idealiniz ulaşmak istediğiniz en son nokta nedir?
Huzur ve güven içerisinde devletimin beni gerçek anlamda düşündüğünü ve gözettiğini bildiğim bir ülkede şok ve flaş gündemler olmayan haberleri dinlerken gülümseyerek tatil planları yapabilmek.. 
En son noktası, ben göremeyecek, yaşayamayacak olsam da, bunca yıldır insanların canlarını, kanlarını, zamanlarını, yaşamlarını, hayallerini boşuna harcamadıklarından ve bir gün gerçekleşeceğinden emin olabilmek.



4.Aşka inanır mısınız? Sizce aşk nedir?
Aşka inanırım. Bence aşk, hormonların beyindeki gri hücreleri felç ettiği geçici bir dönemdir. Aşık olanlarla uğraşmanın beni tükettiği bir olgudur.(Weblog da yazarmış gibi oldu di mi?)


5.Hayalleriniz nelerdir? Hayal kurmak nasıl bir duygudur?
Zaman zaman hayallerimi yansıtıyorum blog sayfalarımda. Hayaller çoook.. anlık, günlük,haftalık,aylık,yıllık..gibi bir sürü versiyonu vardır..hangisini anlatayım hepsi benim hayallerim, böyle sorulunca içinden seçip çıkardığın yüzünden diğer hayallerim küsebilir.. ayırım yapamam ben aralarında..hepsini çok severim.. başıma iş açanları.. beni aptal durumlara düşürenlerini bile.. !!!
Hayal kurmak, yaşamın acılarına karşı gülümsemeyi sağlayan ve gelişime araç olan bir duygudur.. hayalleri olmayan hayattan zevk alamaz.. yaşama tutunma umutlarını kırmak kolaylaşır.. Korkular ve sevgisizliklerle dolu yaşam yükü ağır gelir insan omuzlarına.


6.Sizce gerçek bir arkadaşın özellikleri neler olmalıdır?  
  • Beni eksilerim ve artılarımla tanıyabilmeli ve olduğum şekilde kabul ederek seven birisi olmalı,
  • Benim için, benim istediğim her an ve şekilde değil, gereklilik halinde ve kendi gerçekten istediği için özveride bulunmalı. Ve asla başıma kakmayacağına güvenmeliyim.
  • Benim kendisinden ayrı bir yaşamım daha olduğunu ve başkalarıyla da arkadaşlık edeceğimi kabul etmeli. 
  • Kendi sevdiği ve arkadaşlık ettiği insanların bütününü benim de sevmemi ve arkadaşlık etmemi beklememeli. Sevdiklerimle de her seferinde beraber olmak istemeyebilirim. Böyle durumlarda ısrarcı olmamalı.
  • Benim diğer arkadaşlarımdan sevmedikleri olabilir. Ama benim bu insanlarla olan arkadaşlıklarıma saygı göstermeli, onlarla olan ilişkimi kıskanarak benim veya onların huzurunu kaçıracak davranışlarda bulunmamalı
  • Benim kişisel özgürlüklerimi kısıtlayıcı davranışlara girmemeli. Kendi hoşlanmadığı aktivite veya eylemlerden benim zevk aldıklarım varsa, bana engel olmaya çalışmamalı.
  • Benim düşünce, eylem veya ilişkilerimde onaylamadıkları olduğunda, kendi fikrini benimle açıkça paylaşabilmeli. Ancak tercih benimdir ve onaylamasa bile buna saygı duymalı.  Benim tercihlerimin yanlış çıkması halinde 'ben demiştim../beni dinlemedin..' gibilerine başıma kakmak yerine üzüntümü atlatma sürecinde bana destek vererek, moralimi yükselterek yanımda olmayı bilmeli. Böyle davranırsa ben O'nu daha fazla dinleyecek ve daha fazla güveneceğim. Aksi takdirde daha fazla üzüntü ve dırdır kaldıramayacağım anlarda, beni dinleyebilecek ve omuzunda ağlayabileceğim başka bir arkadaş aramayı tercih edeceğimi anlamalı.
  • O'nun daha evvel uyardığı ama benim kulak asmadığım, ve/ya  başkasının asla bilmesini istemeyeceğim,  ve/ya zaaflarım, ve/ya yanlışlarım gibi konular dahil, her şeyde beni anlamaya çalışacağına, hakkımda kötü düşünmeyeceğine, dırdır etmeyeceğine, beni anlamasa bile yanımda olacağına olan güvenim ve beraber olduğumuzda aldığım keyif ile orantılı olarak kendisiyle olan paylaştıklarımın artacağını bilecek kapasitede olmalı.Eğer bunun farkındaysa büyük ihtimal süreç içerisinde vaz geçilmez dostlarımdan olacaktır. Farkında değilse bir başkası bir süreç sonunda onun yerini alacaktır. Kopmasak da arada sırada selamlaşılan eski arkadaş durumu ortaya çıkacaktır. Eski arkadaş kavramı aslında tükenmiş arkadaşlık demektir. Eskiden beri arkadaş kavramı ile karıştırılmamalıdır bence.
  • Kendisi ile paylaşmayacağım, bana veya diğer arkadaşlarıma ait bazı özellerim olacağını bilme kapasitesi olmalı. Eğer bir gün böyle bir şey öğrenirse (benden veya başkasından) bunu kendisine karşı bir tavır olarak yorumlama gibi yanlışlıklara düşmeyecek kadar bilinçli olmalı
  • Uzak kalınan zamanlarda tekrar bir araya geldiğimizde, aradan zaman geçmemiş gibi kalınan noktadan devam etmeli arkadaşlık. Her görüşme kavuşma keyfi dolu olmalı. 'Ya geçen hafta arayamamıştım şimdi sitem edecek vaktim yok aramayayım daha sonra vaktim olunca ararım' diye düşünmeye başlandıysa orada arkadaşlık tükenmiştir.
  • Benden de aynı şeyleri beklemeli.. ne fazlasını ne eksiğini.. çünkü ben ne kendime kulluk edecek birine arkadaş derim ne de benden kulluk bekleyen birine arkadaş derim.
Alma-verme dengesinin korunamadığı, özgürlüklere saygı gösterilmediği her ilişki kötü son ile bitmeye mahkumdur. Hiç bir insan mükemmel değildir. Hiç bir insan, bir diğer insana yüzde yüz saydam değildir. 


Ortamın durumuna veya kişilik yapısına göre birisi bir gün daha fazla paylaşır, bir başka gün daha az paylaşır. Birisi olay anında konuşarak rahatlar, bir diğeri olayın etkisini atlattıktan sonra konuşabilir. Birisi daha konuşkandır, bir diğeri daha dinleyendir, birisi hayatla dalga geçer, bir diğeri her şeyi çok ciddiye alır, birisi dışarıda eğlenmeyi sever, bir diğeri evde bacak uzatmayı.. Arkadaşlar birbirlerini değişik şekillerde tamamlayan insanlardır ve birbirlerinden farklı kişiliklerdir.. O yüzden bir çok arkadaş vardır ama arkadaşlar içerisinde dost olanlar diye ayrı bir sınıf vardır.


Bir tarafın sürekli olarak saydam olmasını bekleyen, her şeyini anında bilmek isteyen, her aradığında koşmasını isteyen ve kendisinin yüzde yüz saydam olduğunu iddia eden kişi,  tutarsızdır veya karşısındakinden kulluk beklemektedir ve/ya karşısındakinin iyi niyetini sömüren bir asalaktır.... Her kendi işine gelmeyen olayda, tavırda sitem ederek zorlamaya çalışır. Bu tarz iddia ve istekler arkadaşlık tanımlamasına girmez. İlişkinin sonunda hayal kırıklığı yaşanması mutlaktır.


(sorduğuna, soracağına pişman edebildim mi böyle uzun yazarak.. söyle bakalım Biricit? neyse az kaldı .. bitiyor.. dayan birazcık daha..!!!)


7.Hobileriniz var mıdır? Varsa nelerdir?

Elbette var.. okumak, resim yapmak, müzik dinlemek, yürümek, yazmak, insanları gözlemlemek ve yorumlamak, mutfakta üretim yapmak, sabahın köründe kalabalık gelmeden ve herşey yeni tezgahlara serilirken sebze pazarına gitmek, yazın sabahların erken saatlerinde sokağa çıkmak ve şehrin uyanışını seyretmek, örgü örmek, ev süslemek, küçük biblolar, takılar, çiçekler yapmak, bilgisayar oyunları oynamak, yapboz yapmak, sudoku ve bulmaca çözmek, vapurla gezmek, köpek ve kuşlarla oynamak, ata binmek, ormanda kamp yapmak, çiçek büyütmek, saksı aranjmanları yapmak, duvarlara badana boya yapmak... daha bir sürü var ama yoruldum yazmaya.. benim için yaşamın kendisi bir hobi çünkü..

8.Benim hakkımdaki düşüncelerini yazar mısın ?
Söylenecek çok şey var senin hakkında Biricit ..
O Biricit'tir.. eşsizdir.. sevgilidir.. amma beni MiM tatiline göndermezse kahrımdan beni öldürecek olandır..!!!

Bakmayın takıldığıma.. Biricit sıcacık bir kız, sevimlilik ve içtenliği ile beni kul eden bir kız.. kendileri bekar olup hayatlarının aşklarını arıyorlar.. Hayatının aşkını bulduğunda O'nu dünyanın en mutlu erkeği edecek bir kız.. Ama gözü karşı masaya kaydığında gözünü oyacak bir kız..çünkü o sadakat ister sevgide... çünkü kendisi sevdiğine sonuna kadar sadıktır ama asla körü körüne bağlanmaz.. beyni vardır kör olmasını engelleyen.. dili vardır içindekini saklamadan söyleyen.. kalbi vardır içinde kötülük barındırmayan...

Yasemin kokulu hayat kokan biridir Biricit.. bana niye anlattırıyorsunuz ki.. adresini verdim.. gidin kendiniz tanıyın.. bu insanlarda iyice hazırcı oldular ya..




Selin Eski ise, hassas, narin ve öylesine kırılgan geliyor ki bana kırmaktan çekinirim.... henüz yeni tanımama rağmen çok sevdim, ve eminim hep seveceğim çünkü o sevilmeyecek bir şey yapamaz..
tanımadıysanız henüz hemen tanıyın derim..




Mimlediklerim mi kim? herkesler.. tüm yazmamış olanlar..

19 yorum:

  1. canım cok guzel yazmıssın masallah bıraz uzun olmus ama hepsını okudum,anlama suzgecımden gecırdım ve cok beğendım:)
    senın yazılarını ve blogunu cok samimi bılıyorum canım:) tamam mimlere biraz ara vericem yaa ardarda mımlenıoruz yapmasam ayıp olur ve eğlencelı olur dıye yapıyorum bende ama bı muddet ara verıyorum bende mımlere:)) sevgıler canım

    YanıtlaSil
  2. işin gırgırındayım 4,5 saatlik uçak yolculuğunda eğlendim açıkcaı.. elbette ayıp olur arkadaşımız isteyip de yapmamak.. hele sen isteyince.. seni çooook seviyorum.. zaten sen olmasan böyle şaka da yapmazdım. senin anlayacağını biliyordum.
    sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
  3. seni okumak çok güzel yahu :)) 4.5 saat mi bu arada? uçakta o kadar saat patlar insan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler. seni okumak da çok zevkli.
      maalesef 4,5 saat gerçi daha uzunlarını da yaşadım.. yaşamaya devam ediyoruz çare yok..

      Sil
  4. Arkadaşlık kavramın ne kadar derin. Ve net çizgileri var gibi geldi. Ne bilim, bana göre, arkadaşlıklar istediğin için olmaz. Olduğu için istersin. Onu bir hareketiyle safdışı edebiliyorsan zaten hiç arkadaşın olmamıştır.
    Ve böyle sanki herşeyine karışan bir arkadaşın varmışda ona söylüyorsun gibi geldi. :D Eskiden var mıydı.
    Anket deyince ilkokuldan liseye kadar, hep hatıra yada anket defteri tutmuşum.
    Ne güzelmiş. Onları açıp okumak. Geçmişe gitmek.
    Güzel bir mim olmuş. (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğrusun net çizgilerim vardır arkadaşlık kavramında ve uygulamasında. Karşılaştığım, selamlaştığım her insana önyargısız bakarım süreç içerisinde senin de belirttiğin gibi kendiliğinden oluşur.Ancak süreç içerisinde birbirini daha yakın tanıdıkça daha çok beraber olmayı istediklerin olduğu gibi uzaklaşmak istediklerin oluyor. kimi zaman karşılıklı uzaklaşırken kimi zaman sen uzaklaştığın için suçlanan hatta hakaret gören falan olabiliyorsun, rahatsız edilebiliyorsun, nankör olan olabiliyorsun gibi..
      yukarıda yazdıklarım kendi yaşadıklarım ve çevremde gözlemlediklerim üzerine bir tespittir. böyle bir soru gelince uzun da zaman olunca özellikle detaylandırarark yazdım çünkü bazı blog arkadaşlarımın arkadaşlarından çektiklerini oldukça sık olarak bloglarında yansıttıklarını gözlemledim.
      hepimiz insanız ve ilgi hoşumuza gidiyor veya bir sevdiğimiz adına da arkadaşlıkları kabulleniyoruz ama oturmuyor ve sorunlar yaşanıyor. kimisi, öellikle gençlikte, 'dur bakalım, bana bunları yapmaya hakkın yok' çizgisini ayarlayamayarak kaçırıyor ve sonunda sıkıntılar yaşıyorlar. oysa o tip kişiler baştan arkadaş değillerdi. Olsalar zaten bunlar yaşanmazdı. bunun farkına varılmayınca günlük selamlaşmalar günlük arkadaşlıklara gibi algılanarak 'arkadaş' kavramı da yitti.Bunu anlatmak istedim.

      anket defterleri gerçekten hoş şeylerdi.. halen var bildiğim..

      Sil
    2. Arkadaşlık kavramı başka bişey sanki. Herkese göre farklı. Ama özünde bir. Özü paylaşmak arkadaşlığın.

      Sil
    3. doğru çok haklısın. özünde paylaşmak.sevgiyle paylaşmak..

      Sil
  5. Adsız13/4/12

    Evet oldukça uzun ama okunası..Sonuna kadar okudum :):) Düşüncelerin mantıklı ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim..okuduğun için sonuna kadar.. fazla mantıklı görünsem de bakma bana aslında aşırı duygusalım.. ama ne demişler 'imamın yaptığını değil söylediğini yap'..

      Sil
  6. gördüğüm en uzun mim cevaplarından biri, ama kelimesi kelimesine çok güzel :) özellikle hobiler kısmında hayat için söylediklerin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok üzüldüm şimdi.. ben en uzun mim i yazdım diye rekor kırdım diye sevini yordum ..demek başkaları da varmış..:)))) şaka şaka.. bein derdim tatil izni kopartmaktı onu da elde ettim.. biricit izin verdi bana.. kırmızı karavanla tatile gidecem..)))

      sağol canım.. yaşamı ben hobi olarak düşünmeye gayret ediyorum ve büyük kısmıyla da başarıyorum.. sevgiyle kal..

      Sil
  7. şu cevapların güzelliğine bak..müthiş. hele gerçek bir arkadaşın özellikleri sorusuna verdiğiniz yanıt harika.. bir bilge insandan alınabilecek harika bir yaşam dersi adeta.. ağzınıza sağlık.. bu ilkeleri benimseyen kişiler hem çok iyi arkadaş hem çok iyi sevgili hem çok iyi bir eş olur. bizim toplumda arkadaşlık çok önemsenmez evlilik sevgililik v.s gibi.. ama bence en az onlar kadar temel bir gereksinim. ve çok özen ve önem gösterilmesi gereken bir kurum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim güzel sözlerin ve yorumun için.. benim içim arkadaşlık kutsal ilişkilerden bibirisi ve günlük selamlaşmalara arkadaşlık denmesi hoşuma gitmiyor. daha önce de bir öykü yazmıştım (aynı plak döndü durdu anlamı gitti nağmeleri kaldı) orada da işlemiştim, kavramların içlerinin boşaltılması insanları yanıltıyor..beklentileri sığlaştırıyor. tanışır tanışmaz arkadaş olduklarını sanarak samimiyet ilerliyor sonra hastalıklı ilişkiler ve sorunlu ayrılıklar gündeme geliyor. Tüm ilişkilerde geçerli aslında.

      sevgiyle kalmanı dilerim

      Sil
  8. Arkadaşlıklar ilgili söylediklerine aynen katılıyorum ama tarif ettiğin arkadaşlardan var mıdır? Emin değilim! Tespitlerin çok isabetli, sabah şehrin uyanışına şahit olmuşluğum vardır ama son 10 yılda hayır!Ben de Akrebim :) hem de 29 Ekim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şu dönemin şartları ve empoze edilen yaşam tarzı içerisinde zor gibi görünse de var.. insanlar bilinçlendikçe arkadaşlık kavramlarının içi doluyor.. diğer ilişkilerinde..

      Cumhuriyet bayramı çocuğusun yani.... blog ve burç arkadaşımsın yani.. eh anlaşıldı niye kan çekiyor..:)

      şehrin sabah uyanışı çok keyifli oluyor.. insanın bütün gününü güzelleştiriyor o saatler ve uyanışı izlemek..

      Sil
  9. canım ne güzel yazmışsın :) bu arada son kısımda adımı görünce bi an şaşırdım, hem de öyle şeyler yazmışsın ki biraz da utandım sanki ya teşekkürler! :)ama ben öyle kolay kırılmam yahu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canım, bu mimi sen de sonradan mimleyince kuru kuru ben zaten yazmıştım demek istemedim ve dönüp ekleme yaparak güncelledim.
      senin sayfalarını okurken ben böyle hissettim. ama kırılgan olmamana sevinirim çünkü yaşam zor ve insanlar olabildiğince güçlü durmalı hayata karşı..

      sevgiyle kal..

      Sil
    2. inceliğin için tekrar teşekkürler! :)

      Sil