19 Oca 2012

Bu kez bir 'milat' diliyorum...



12 Eylül 1980 sabahı sokağa çıkma yasağı vardı..Kenan Evren Paşa darbe yapmıştı…

Ülkenin büyük bir çoğunluğu bu darbenin gelişine sevinmişlerdi.. Öylesine sevinmişlerdi ki Kenan Evren Paşa göklere çıkartılmıştı… Bıçak gibi kesmişti sağ-sol kavgalarını.. Bu kavgalarda çocuklarını yitirenler, çocukları cezaevlerinde olanlar bile sevinmişlerdi bu darbeye.. Sokaklara can güvenliği geldi diye..her gün bir çatışma, bir bombalama olmayacak diye.. ötesini kimseler düşünmedi ve Kenan Evren Paşa ilahlaştırıldı..

Tıpkı, 14 Mayıs 1950 de, 27 yıl ülkeyi tek tabanca yöneten CHP den,  %52.7 lik bir oy ile DP (Demokrat Parti) nin yönetimi aldığı zaman olduğu gibi..

Tıpkı DP nin süreç içerisinde onları hayal kırıklığına uğrattığında 27 Mayıs 1960 ihtilalinin gelişini alkışladıkları gibi…


Tıpkı 8 Mayıs 1972 de bir zamanların kahramanı İnönü yerine Ecevit’in halk partisine başkan olduğunda gösterdikleri tepki gibi…

Tıpkı 20 Temmuz 1974 tarihinde başlayan Kıbrıs harekatı ile Ecevit’i ikinci Atatürk ilan etmelerinde olduğu gibi..


Tıpkı, 12 Eylül 1980 ardından,  6 kasım 1983 de, yapılan ilk genel seçimlerde Turgut Özal’ın  başbakan olduğunda yaptıkları gibi…

Tıpkı Süleyman Demirel’i yıllarca ülkenin ‘babası’ ilan ettikleri gibi…

3 kasım 2002 de AKP’nin %34.63 ile seçimleri alması ile Başbakan Erdoğan’ın ilahlaştırılmaya başlaması gibi,..

18 Ekim 1982 Kenan Evren’i %91.37 ile onaylamışdı bu halk.. Anayasa'dan ziyade Kenan Evren'e verilmişti onay..Şimdiye kadar hiçbir politikacımıza nasip olmayan bir onaylamaydı....

1980 de ‘ Erdal Eren’in idamı için..

Şimdi ben, bunu yakaladıktan sonra mahkemeye vereceğim ve ondan sonra da idam etmeyeceğim, ömür boyu ona bakacağım. Bu vatan için kanını akıtan, bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz?

diyen Kanan Evren’e ..O’nun döneminin Anayasası’na ..olan oylamada onay verildi..


Şimdi o onayı veren aynı ülkenin insanları bir kez daha fikir değiştirdi ve Kenan Evren’i yargılamaya, Anayasa'sını değiştirmeye karar verdiler.. 

Sürekli umut arayan bir ülke…Sürekli kendine ‘lider’ arayan bir ülke vatandaşları… Söylemlerin ve eylemlerin arkasını görmekten, anlamaktan kaçınan bir vatandaş kitlesi..

Niyetleri iyidir – kötüdür, korkuttular - korkutmadılar..…ama sonuçta umutlarla gelip...hayal kırıklığı yaratarak giden bir dizi siyasi yönetimler.. geldiler..gittiler...geldiler..gittiler...

Atalarımızın dediği gibi hiç bir şeyin aynı kalmadığı, kalmayacağı gerçeği...şamar gibi her dönem vurdu suratlara..

Ama bedellerini taşıyla, toprağıyla, canlarıyla, ekonomisiyle…her şeyiyle, hep beraber ödemek zorunda kalan bir ülke…

Kenan Evren canlar aldı..yanlışlar yaptı…kendi doğrularını yaşadı ve yaşattı çünkü bu gücü vardı…

Gün geldi elindeki gücü yitirdi..Şimdi gücü elinde bulunduranlar kendi doğrularını yaşıyor ve yaşatıyor..

Her iki güce de onay veren alkış tutan yine bu ülkenin vatandaşları…

Elinde gücü tutarken..yanlış yaparken ses çıkartmayan ve çıkartmaya korkan kitleler, güçlü gördükleri gücünü yitirip de ellerine fırsat geçince  zafer çığlıkları atan kitleler..


Tıpkı Adnan Menderes’in yargılanması ve asılması sırasında olduğu gibi…

Tıpkı Adnan menderes’e iade-i itibar eylendiğinde olduğu gibi…

Tıpkı deniz Gezmiş ve diğerleri asıldığında olduğu gibi..

Tıpkı Deniz Gezmiş ve diğerlerine iade-i itibar eylendiğinde olduğu gibi… 

Dilerim her şeye rağmen bu kez ‘linç’ değil de adil bir yargılama olur da…hukukun üstünlüğü miras kalır..bir daha iade-i itibarlarla uğraşmayız artık..

Her ortaya çıkana alkış tutmadan önce şöyle bir düşünürüz kendi sorumluluklarımızı da.. çocuklarımızın yarınlarını da..

Eylemlerini hiç haz etmediğim halde, yaşamımda çok önemli yaralar açtığı halde acıyorum Kenan Evren’e çünkü biliyorum aslında şu anda onun ne yaşadığını… O’nun 94 yaşında tanıştığı bu duygu ile, kendilerinin başında olduğu yönetim, beni daha ergen yaşımda tanıştırmıştı.. bir çok arkadaşlarımla beraber..tıpkı biz de onun gibi bu ülkenin çoğunluk insanlarını arkamızda sanırken ... Tıpkı O'nun bugün şaşırdığı gibi, biz de şaşırmıştık O'na  %90 larla alkış tutulduğunda..

Bu yüzden O'nun şu anki duygularını anlayan milyonlar var... 

İşte bu yüzden linç değil adil yargılama istiyorum... propoganda aracı olan bir mahkeme değil adil bir mahkeme istiyorum... İşte bu yüzden, tekrar tekrar yaşanan kara sayfaları tarihe gömmek ve gerçekten yeni sayfalar açılsın istiyorum..  öğünülecek beyaz sayfalar istiyorum...  ülkemin her vatandaşının, en adi suçlusunun bile, adil yargılanacağından emin olmak istiyorum... adaletin her bireye, her kesime bir gün lazım olacağının tecrübe ve bilinciyle... 

Bu kara sayfanın yargılanması sürecinin, hem adalet tarihimizde hem de vatandaşlık vicdanlarımızda, beyaz sayfanın açıldığı bir 'milat' olsun istiyorum.. 





8 yorum:

  1. yazdılarınla aslında bir çok şeyi hem özetlemiş hemde bilgilendirmişsin,bu da Türkiye gerçeği.çok teşş paylaşım için

    YanıtlaSil
  2. kara mizah gibi..94 yaşında birini yargılamak ve ona sembolik bir ceza vermek, vatandaşlıktan attıkları aydınları öldükten sonra kahraman ilan edip , adlarına anıt mezar dikmeleri kadar kara mizah..

    Ama bir gerçek var ki , her türlü düşüncenin ve ideolojinin bir yaşam süresi var..

    YanıtlaSil
  3. Adalet mi dedin! Adalet!!!Var mı sence öyle bir şey!

    YanıtlaSil
  4. otuzundansonra@ haklısın Türkiy gerçeği ama bu gerçekleri değiştirmek de yine biz vatandaşların elind değil mi?

    bozbek@ kara mizahın daniskası eğer darbe olgusunu yargılamak yerine Evren üzerinden komediye çevirirlerse.. umarım-dilerim gerken yapılır..

    bolat@ sen daha tanışmadın mı Adalet teyze ile.. hani masallarda yaşar ya.. dur ben sana adalet teyzeli bir masal gödereyim en kısa zamanda:)) (napiyim yaa arada bir hayal kurmak güzel oluyor!)

    YanıtlaSil
  5. Bir sağcılardan bir solculardan astık diyen Kenan Paşanın demokrasiye inancı olsa zaten bunları yapmazdı.Yıllarca tek partili bir iktidar,korku ve dayatmalarla yaşamış olan bu halktan daha fazlası beklenemezdi o zamanlar.Ama isterdimiki moskowada Yeltsine karşı askeri tankların üzerine çıkıp onlara karşı koyan halk gibi,Sincanda tanklar yürüdüğündede savaş çıkacak diye evlerine un depolamak yerine bu millet tankların üzerine çıksaydı...Bu millet kimi seçiyorsa odur..Beğensekte beğenmesekte..Asker işini yapsın.Kenan Paşa bir sembol olacak belki yada ilk olacak ama olması gerekende o...Eğer demokrasiye inanıyorsak.Değilmi?

    YanıtlaSil
  6. Askeri veya sivil darbe..ikisi de al birini vur ötekine bence.. demokrasiye inanıyorsak.. demokrasinin gereklerini, insanların ırklarına, dinlerine, etiketlerine ve ceplerine bakmadan uygulamayı öğrendiğimizde demokrasiyi söylemden çıkartıp eyleme dökmüş oluruz. Paşa elbette yargılanmalı ama gerçekten yargılanmalı..ne öylece sembol edip geçiştirilmeli hani propoganda amaçlı, ne de linç edilmeli..eğer gerçekten yargılanmazsa hiç bir anlamı olmayacak ve tarih sayfasında bir başka kara leke olacak.. Elbette millet kimi seçiyorsa o yönetime gelir.. zaten her millet çoğunluğun verdiği oy ile hak ettiği yönetimde yaşar.. kimi yaptığı seçimlerle, daha iyi yaşarken kimisi de seçtiklerini rahat yaşatır... bu da özgür seçimleridir.. Tankların üzerine çıkmaya gelince..çok çıkıldı.. Yakın tarihimizi daha dikkatli okumak gerek özellikle Cumhuriyet'in kuruluş nedenlerinden başlayarak ..

    YanıtlaSil
  7. tarih tekerrür edip duruyor resmen... hep alkışlıyoruz, sonra da yuhalıyoruz!

    90küsür yaşında bir insan bu saatten sonra ne linç edilebilir ne de yargılanabilir...

    Kenana Evren'ler neyse de, biz bu halkı ne yapacağız?

    YanıtlaSil
  8. çok doğru bir soruydu. bu yüzden teşekkür ederim. mesele halkın olayları ve olguları nedenleriyle derinliğine kavrayabilmesinde yatıyor bu ülkede istikrarlı bir demokrasi için, bence..

    YanıtlaSil